Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/18375 E. 2013/1845 K. 04.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/18375
KARAR NO : 2013/1845
KARAR TARİHİ : 04.02.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK’un 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunma” nesnel koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; … ilçesinde vergi dairesine kayıtlı olarak arzuhalcilik, iş takipçiliği yapan sanığın, katılanlara, işlemlerinizi yaparım, sizi emekli ederim diyerek ikna ettikten sonra, katılanlar … ve …’den iş takibi için noterden vekalet aldığı, yine …’tan 2.000 TL, …’den 6.500. TL ve …”den 600. TL paraları emeklilik işlemlerini halletmek için aldığı, … ve …’le …’tan Ankara’ya gelip hafta sonuna rastlayan gün, SSK müdürlüğü ile görüştüm emekli işlemleriniz tamam yazınız gelecek diye oyaladığı, zaman geçmesine rağmen hiçbir işlem yapılmadığının ortaya çıkması şeklinde gerçekleşen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, atılı suçtan kurulan beraat hükümlerinin ONANMASINA, 04/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.