Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/18342 E. 2013/1611 K. 30.01.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/18342
KARAR NO : 2013/1611
KARAR TARİHİ : 30.01.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığına “…” olarak yanlış yazılan sanık …’in soyadının mahallinde nüfus kaydına uygun olarak “…” şeklinde düzeltimesi mümkün görülmüştür.
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanıkların, irade birliği içerisinde müştekiyi dolandırmak amacıyla, önce sanık …’ın dolmuş bekleyen müştekinin yanına gelerek hemşeri olduklarını söyleyip yakınlık kurduğu ve birlikte yürümeye başladıkları,diğer sanık …’in de biraz ileride sehpa üzerinde üç kağıt oyun düzeneği ile beklediği,bu oyun düzeneğinde ilk önce sanık …’in oynayıp kazandığı, bu suretle sanıkların müştekinin de oyuna iştirak etmesini sağlayarak müştekinin parasını oyuna katıp 950 TL parasını alarak ortadan kayboldukları,böylece sanıkların eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek iştirak halinde haksız menfaat temin ettikleri anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Dosya içerisindeki adli sicil kayıtlarına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6.maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi hususu, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Mahkemece dayanılan gerekçelere göre, temel hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırın üzerinde tayin edilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, suça konu değer gözetildiğinde alt sınırı 1 yıl olan bir suç için temel cezanın 5 yıl olarak belirlenmiş olması orantılılık ilkesiyle bağdaşmadığından takdir hakkının hak ve nesafet kuralları sınırlarını aşar şekilde en üst sınırdan kullanılması suretiyle ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 30.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.