Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/17260 E. 2012/43479 K. 15.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/17260
KARAR NO : 2012/43479
KARAR TARİHİ : 15.10.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
1-Somut olayda;sanığın katılan …. ve Loj. Hizm. Ltd. Şti’inde kurye olarak çalıştığı ve teslim etmesi gereken atm ve kredi kartlarını sahiplerine teslim etmediği ve kullandığı şeklinde işlendiğinin iddia ve kabul olunması karşısında; eylemin 31/07/2006 günlü iddianameyle sadece güveni kötüye kullanma suçundan dava açılmış olup ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 08.06.1997 gün ve 88/147 sayılı kararında da açıklandığı üzere bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan da söz edilmesi o olaydan da dava açıldığını göstermeyeceği, cihetle iddianamede güveni kötüye kullanma olarak nitelendirilen fiilin dışına çıkılarak dava açılmayan banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan hüküm kurulması suretiyle 5271 Sayılı CMK’nın 225 maddelerine aykırı davranılması,
2-Hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/10/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.