YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/14660
KARAR NO : 2012/39322
KARAR TARİHİ : 18.06.2012
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda;
Sanık …’nin rahatsızlanması üzerine karnesi olmadığı için eşi olan sanık …’nin kardeşi …’ya ait sağlık karnesin alarak hastaneye giriş yaptırdıkları, sanık …’in muayene için odaya girdiğinde doktorun karnedeki fotoğrafın başkasına ait olduğunu anlayıp jandarmaya haber vererek olayın ortaya çıkmasını sağladığı bu şekilde sanıklar hakkında müdahil kurumu zarara uğratmak kastıyla dolandırıcılığa teşebbüste bulunduklarından bahisle kamu davası açılmışsa da, hileli hareketin kandırmaya elverişli olmaması sebebiyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 18.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.