Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2021/363 E. 2021/1269 K. 24.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/363
KARAR NO : 2021/1269
KARAR TARİHİ : 24.02.2021

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19/11/2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar kayyımı, davalılar … ve … vekili ve katılma yoluyla temyiz eden davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İcra İflas Kanunu’nun 121’inci maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılardan … ve Kazım Sorhun’un davacıya olan borcundan dolayı … 3. İcra Müdürlüğünün 2008/693 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçluların murislerinin maliki olduğu … ili, Merkez ilçesi, … Köyü, 416, 443, 463 ve 717 parsel sayılı taşınmazlarda borçluların hisselerine alacak nedeniyle haciz konulduğunu ve İcra Mahkemesinden iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 22.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava konusu taşınmazlardan borçluların hissesine düşen miktarlar icra borcunu karşılamadığından … 3. İcra Müdürlüğünün 2008/693 Esas sayılı dosyası ile borçluların murislerinin maliki olduğu 46, 174, 391, 402, 403, 404, 409, 417, 418, 419, 433, 441, 454, 459, 463, 496, 497, 570, 731 ve 888 parsel sayılı taşınmazlara haciz konulduğunu, bu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, 717 parsel sayılı taşınmaz üzerinde irtifak hakkının bulunduğunu, … 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/200 Esas, 412 Karar sayılı ilamı ile yetki verilmeyen ve ıslah yolu ile davaya dahil edilmeye çalışılan parseller yönünden davanın reddini, taşınmazların satılmasını istemediklerini, aynen taksim yapılmasını istediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 717, 416, 443 ve 463 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, ıslah yolu ile ortaklığın giderilmesi istenilen 20 adet taşınmaz hakkında davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar kayyımı, davalılardan … ve … vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı vekilinin katılma yolu ile davaya dahil edilen 20 adet taşınmaz yönünden ve bir kısım davalılar kayyımı ile davalılardan … ve … vekilinin 416 (yeni 120 ada 122 parsel), 443(yeni 120 ada 29 parsel) ve 463 (yeni 121 ada 1 parsel) parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Bir davanın konusunu teşkil eden taleplerden sadece bir bölümü istenmiş ve kısmi davaya konu edilmişse daha sonra kalan bölümü için ıslah söz konusu olabilecektir (Örn.Bir taşınmaza el atma nedeniyle istenen tazminat miktarının kısmen talep edilip, daha sonra ıslaha konu edilmesi, bir taşınmazın bir bölümü dava edilmişken diğer bölümünün de ıslahen dava edilmesi gibi). Şu hale göre kural olarak; dava açıldıktan sonra sebebinde, konusunda, delillerde ve diğer hususlarda usulüne ilişkin işlemlerin ıslah yoluyla düzeltilmesi mümkün olduğu gibi davanın konusunda da ıslah mümkündür. Nitekim, HUMK’nun 185. maddesinin 2. bendinde de davacının karşı tarafın rızası olmaksızın ıslah yoluyla davasının mahiyetini tebdil edebileceği kabul edilmiştir. Ne var ki, açıklanan tüm hükümler göstermektedir ki, ıslahla kastedilen dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesidir. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır.
Islah yolu ile davaya dahil edilen 20 adet taşınmaz ve 416 (yeni 120 ada 122 parsel), 443(yeni 120 ada 29 parsel) ve 463 (yeni 121 ada 1 parsel) parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan incelemede, mahkeme karar ve dayandığı gerekçeler; yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğundan, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına,
2-Bir kısım davalılar kayyımı ve davalılardan … ve … vekilinin 717 parsel (yeni 134 ada 37 parsel) sayılı taşınmaz yönünden yaptığı temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
Somut olay incelendiğinde; UYAP üzerinden yapılan incelemede dava konusu 717 parsel (yeni 134 ada 37 parsel) sayılı taşınmazın tapu kayıt maliklerinden …’un 16.11.2015 tarihinde taşınmazdaki hissesini … …’a sattığı, … …’un ise davaya dahil edilmediği anlaşılmıştır. Adı geçen paydaşın sağ ise kendisinin, ölü ise ilgilisinden mirasçılık belgesi temini ile mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması gerekir.
Mahkemece bu husus gözardı edilerek ve taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün 717 parsel (yeni 134 ada 37 parsel) yönünden belirtilen bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yolu ile davaya dahil edilen 20 adet taşınmaz yönünden ve bir kısım davalılar kayyımı ile davalılardan … ve … vekilinin 416 (yeni 120 ada 122 parsel), 443(yeni 120 ada 29 parsel) ve 463 (yeni 121 ada 1 parsel) parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan temyiz itirazlarının reddine hükmün bu parsellere ilişkin kısmının ONANMASINA; taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 29,20TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar kayyımı ve davalılardan … ve … vekilinin 717 parsel (yeni 134 ada 37 parsel) sayılı taşınmaz yönünden yaptığı temyiz itirazlarının kabulüne, dava konusu 717 parsel (yeni 134 ada 37 parsel) sayılı taşınmaz yönünden hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 24.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.