Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2020/4468 E. 2021/580 K. 03.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4468
KARAR NO : 2021/580
KARAR TARİHİ : 03.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar-birleştirilen dava davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.12.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar-birleştirilen dava davacı vekili tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava ve birleştirilen dava, 5403 sayılı Kanunun 8/i maddesi gereğince önalım hakkına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının 138 ada 8 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 138 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalı … tarafından 03.11.2014 tarihinde satın alındığını, davalının başka sınırdaş arazisi olmadığını belirterek dava konusu 138 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa 6537 sayılı Kanunla eklenen 8/i maddesi uyarınca önalım hakkı nedeniyle tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen davacı vekili, davacının 138 ada 10 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı … tarafından satın alınan 138 ada 9 parsel sayılı taşınmaza sınırdaş olması nedeniyle davalıya ait 138 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa 6537 sayılı Kanunla eklenen 8/i maddesi uyarınca önalım hakkına dayalı olarak tapu kaydının iptali ile birleştirilen davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, dava konusu taşınmazı 22.000,00TL bedel ile satın aldığını, bu bedel tarafına ödenirse taşınmazı devretmeye hazır olduğunu dile getirmiştir.
Mahkemece, “davanın kısmen kabulü ile … ili, … ilçesi, … Mahallesi 138 ada 9 parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile, davacılar … ve … adına 1/2 oranında tesciline, karar kesinleştiğinde mahkeme veznesine depo edilen taşınmaz bedelinin davalıya ödenmesine” karar verilmiştir.
Hükmü; davacılar-birleştirilen dava davacı vekili temyiz etmişlerdir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa 6537 sayılı Kanunla eklenen 8/i maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında; “Tarımsal arazilerin satılması hâlinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahiptir. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması hâlinde hâkim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir.” hükmü getirilmiştir.
Aynı maddenin üçüncü fıkrasında önalım hakkının kullanılmasında Türk Medenî Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; hükme esas alınan 22.05.2015 havale tarihli ziraat bilirkişi ek raporunda dava konusu parsele sınırdaş …’a ait 138 ada 10 parsel sayılı taşınmazın parsel alanı diğer davacı …’ın parsel alanından daha büyük olup dava sonucunda gerçekleşecek olan parsel alımı ile …’ın toplamda kullanacağı alanın diğer davacıya nazaran daha büyük olacağı ve bu durumun Kanunun amacına uygun olacağı gerekçesiyle davacı …’a önalım hakkı tanınması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece her iki davacıya ait taşınmazın davalı taşınmazına sınırdaş olduğu ve tarımsal amaçlı kullanıldıkları gerekçesiyle her iki davacı lehine 1/2 hisse ile önalım hakkı tesisine karar verilmiştir.
Ne var ki hükme esas bilirkişi raporunda davacılara ait parsellerden hangisinin “tarımsal bütünlük” arzedip etmediği yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu nedenle ziraat bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle önalıma konu taşınmaz hakkında birden fazla sınırdaş arazi maliki önalım hakkını kullandığından “tarımsal bütünlük” arzeden sınırdaş arazi malikinin tespiti ile sadece bu malik yönünden davanın kabulü diğer davacı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak yasanın açık hükmüne aykırı olacak şekilde her bir davacı yönünden tapu iptali ve tescil hükmü kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar-birleştirilen davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan