Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2020/4039 E. 2021/1234 K. 24.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4039
KARAR NO : 2021/1234
KARAR TARİHİ : 24.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.04.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.01.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, geçit hakkı tesisine ilişkindir.
Davacı vekili, 1051 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, taşınmazından genel yola bağlantısının bulunmadığını belirterek davalıya ait 1050 parsel sayılı taşınmaz üzerinden davacı parsel lehine geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalılardan … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk hükümde davanın kabulü ile 1051 parsel sayılı taşınmaz lehine 06.11.2015 havale tarihli krokide 2 no’lu güzergah olarak belirtilen 1051 ve 1052 parsel sayılı taşınmazlardan geçit tesisine karar verilmiş ancak 22.03.2016 tarihli tashih şerhi ile 1050 ve 552 parsel sayılı taşınmazlardan geçit tesisi olacak şekilde hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan … vekili temyiz etmiş, Dairemizin ilamı ile; “somut olaya gelince; davacının karar verildikten sonra taşınmazını sattığı, UYAP Sistemi üzerinden yapılan incelenmeyle anlaşıldığından, mahkemece güncel tapu kaydının getirtilerek HMK’nin 125. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekir.
Ayrıca, aleyhine geçit kurulan taşınmazlar, hükümde belirtilen bilirkişi raporundaki 2. güzergahın geçtiği 1050 ve 522 parsel sayılı taşınmazlar olmasına rağmen; hüküm sonucunda 1051 ve 1052 parsel sayılı taşınmazlar olarak, tashihli kararda ise yine yanlış olarak 1050 ve 552 parsel sayılı taşınmazlar olarak gösterilmesi de doğru değildir.” şeklindeki gerekçe ile karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak; davanın kabulü ile, davacıya ait Mahallesi, … mevkii 1051 (yeni 154 ada 51 parsel) parsel nolu taşınmaz lehine fen bilirkişileri … ve … tarafından düzenlenen 06/11/2015 havale tarihli krokide 2 nolu güzergah olarak belirtilen 1050 ve 522 parsel nolu taşınmazlar aleyhine ve bu taşınmazlardan 3 metre genişliğinde 1050 parselden (yeni 154 ada 50 parsel) 59,38 m², 522 (yeni 154 ada 3 parsel) parselden 11,36 m ² olmak üzere toplam 70,74 m²’lik alanda ve 23,59 metre uzunluğunda geçit hakkı tesisine, karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … vekili temyiz etmiştir.
Dava açıldıktan sonra sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 6100 sayılı HMK’nin 125. maddesinde de, dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir.
Dosya içerisinde yer alan tapu kayıtlarına göre; davalı …’ye ait 522 (yeni 154 ada 3) parsel sayılı taşınmazın yargılama aşamasında dava dışı Maşallah Yalakalk’a 11.08.2017 tarihli satış işlemi ile devredildiği anlaşılmıştır. HMK’nın 125. maddesi uyarınca satış işlemine bağlı olarak davalı hissesini devralan şahıs yönünden taraf teşkili sağlanmak suretiyle hüküm kurulması gerekmektedir. Dava konusu taşınmazın güncel tapu kayıtları getirilip, devir işlemini değerlendirmek ve bu yönde yeni malikin davaya dahil edilerek bir karar verilmesi gerekirken tapu kayıt malikinin yokluğunda hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bunun yanında, saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.

Geçit güzergahına yönelik bedel 02.10.2015 tarihinde belirlenerek depo edilmiş olup, bedelin saptanmasından sonra 17.01.2020 tarihli hükme kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş olduğundan, güncel değer belirlenerek hüküm kurulması gerekmektedir. Geçit hakkı kurulacak güzergah için ziraatçi bilirkişiden ek rapor alınarak güncel geçit bedeli saptanmalı ve davacıya depo ettirilmelidir.
Değinilen bu yönler gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.