Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2020/3509 E. 2021/2907 K. 19.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3509
KARAR NO : 2021/2907
KARAR TARİHİ : 19.04.2021

.

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/04/2012 gününde verilen dilekçe ile sağ kalan eşe TMK m.652/2 gereği oturma hakkı tanınması talebi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 15/03/2012 tarihli, 2010/22582 Esas, 2012/5890 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne ve ek karar ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 13/12/2019 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin eş…’ın 20.06.2005 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakan ile müvekkilinin dava konusu 317 ada 17 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 3 ve 5 numaralı bağımsız bölümleri birleştirdikleri evde birlikte ikamet ettiklerini, dava konusu aile konutunun TMK’nun 652/2. maddesi gereğince sağ kalan eşe özgülenmesi hususunda oturma hakkı tesisini talep ve dava etmiştir.
Elazığ 2. Aile Mahkemesi’nin 2009/60 E, 2010/145 K sayılı ilamı ile dava konusu 317 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki zemin kat 5 numaralı bağımsız bölümün aile konutu olduğunun tespitine , 317 ada 15 parsel sayılı taşınmaz zemin kat 3 numaralı bağımsız bölüme dair davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı … 31.08.2014 tarihinde vefat etmiştir.
Mahkemece, 20.11.2014 tarihli ilam ile davacı …’ın muris …’ın terekesindeki 317 ada 15 parsel sayılı taşınmazda zemin kat 5 numaralı bağımsız bölüm mesken, yine aynı taşınmazın zemin kat 3 numaralı bağımsız bölüm dükkan ile 508, 515, 350, 352, 365, 246, 70, 972 ve 973 parsel numaralı taşınmazlardaki miras hisseleri karşılığında 317 ada 15 parsel sayılı taşınmazda zemin kat 5 numaralı bağımsız bölüm olan aile konutunda ölünceye kadar TMK. 652/2.maddesi gereğince oturma hakkı tanınmasına, 317 ada 15 parsel sayılı taşınmaz zemin kat 3 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki talebin reddine karar verilmiştir. Bu hüküm tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine 04.06.2015 tarihinde kesinleşmiştir.
Tapu Müdürlüğü’nün hükmün uygulanması hususunda mahkemeden görüş sorması üzerine, mahkemenin 13.12.2019 tarihli ek kararı ile; 20.11.2014 tarihli ilam ve 04.06.2015 tarihli kesinleşme şerhi kaldırılarak davacı …’ın 31.08.2014 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla HMK m.331/1 maddesi gereğince esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemenin 13.12.2019 tarihli ek kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK’nın gerekçesinde aile konutu kavramı“ eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı, anılarla dolu bir mekân” şeklinde tanımlanmıştır.
Aile konutu, eşlerin müşterek yaşamlarını sürdürmeleri için ayrılan ve aynı konutta iki tarafın da yaşama hakkını güvenceye alan hukuksal bir kurumdur.
TMK’nın 652. maddesi uyarınca, eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.
Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir.
Medeni Kanunumuz bu düzenleme ile eşlerin birlikte yaşadıkları konut ve kullandıkları bu eşyalar ile ilgili olarak sağ kalan eşe mal rejimi hükümleri dışında mirastan bir takım haklar tanımıştır. Mal rejimi ne olursa olsun, sağ kalan eşe tereke malları arasında bulunan aile konutu ve ev eşyaları üzerinde yasal miras payına mahsuben mülkiyet hakkı, eğer haklı nedenler varsa mülkiyet yerine oturma veya intifa hakkını isteme olanağı getirmiştir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir. Eğer eşin mirastan payına düşen miktar aile konutunun değerini karşılamıyorsa, eş miras payı dışında kalan aile konutunun değerini ödeyerek onun mülkiyet hakkını talep edebilecek, bakiye değeri ödeyecek gücü yok ise aile konutu üzerinde intifa veya oturma hakkı talep edebilecektir.
Somut olayda, sağ kalan eş …’ın karar tarihinden önce 31.08.2014 tarihinde öldüğü anlaşıldığından 20.11.2014 tarihli ilam ile sağ kalan eş …’a miras payına mahsuben aile konutunun özgülenmesine dair bir karar verilemeyeceği açıktır. Ancak mahkemece 2012/326 E sayılı dosyada 20.11.2014 tarihinde sağ kalan eşe miras payına mahsuben aile konutunun özgülenmesine ilişkin talep kabul edilmiş olup bu ilam tarafların temyiz etmemesi üzerine 04.06.2015 tarihinde kesinleşmiştir.
Kesinleşmiş mahkeme kararı üzerinden bu kararın hukuki sonuçlarını tamamen ortadan kaldıracak şekilde 13.12.2019 tarihinde ek karar verilmesi hukuken mümkün olmadığından mahkemenin 13.12.2019 tarihli ek kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 19.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

.