Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2020/1207 E. 2021/3736 K. 03.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1207
KARAR NO : 2021/3736
KARAR TARİHİ : 03.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 08/01/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/03/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 28.11.2008 tarihinde ölen müvekkillerinin miras bırakanı …’ın terekesinin borca batık olması nedeniyle mirası hükmen reddin tespitini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen görevsizlik kararı, davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/14361 Esas, 2016/11615 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, … ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi değildir. … ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, … tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, … malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, … alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK’nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, … terekesinin borca batık olduğunu bilmemeleri, bilmelerinin de mümkün olmaması, terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verilmesi durumlarında, yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir.
Somut olayda, mahkemece davacılar vekiline mirasın reddine ilişkin özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi, sunduğu takdirde davaya devam edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
Ayrıca, davacılardan …’ın ve … TC. Kimlik numaralı …’ın dosyada mevcut mirasçılık belgesine ve UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıtlarına göre, mirasbırakanın mirasçısı değildir. Bu nedenle, mirası kendi adlarına reddetme yetkileri bulunmayan davacılar …’ın kendi adına asaleten açtığı dava ile … TC. Kimlik numaralı …’ın davasının aktif dava ehliyeti yokluğundan reddi gerekmektedir.
Diğer yandan, mahkemece mirasbırakanın terekesinin aktif ve pasifleri ölüm tarihi itibari ile araştırılmamış, net tereke belirlenmeden karar verilmiştir. Tüm araştırmalar, ölüm tarihi esas alınarak yapılmalı, aktif ve pasif değerleri ölüm tarihi itibari ile belirlenmelidir. Buna göre, mirasbırakanın icra dosyalarından ve bildirilmesi halinde gerekli diğer yerlerden borç miktarı tespit edilmeli, aktifleri bankalardan ve tapudan araştırılarak tespit edilecek taşınmazların başında keşif yapılarak ehil bilirkişiler aracılığı ile değerleri belirlenmelidir. Trafik Tescil Müdürlüğünden mirasbırakanın araç kaydı sorulmalı, tespit edilen araçların değerleri ehil bilirkişi vasıtası ile mümkünse keşif icra edilmek sureti ile tespit edilmelidir. Hurdaya ayrılan araçların ise hurda değerleri belirlenmelidir. Tereke net değeri ölüm tarihine göre belirlenmelidir. Ayrıca mirasbırakanın ölüm tarihinden sonra davacı mirasçıların terekenin benimsenmesi niteliğinde eylemlerinin olup olmadığının da denetlenebilmesi açısından tüm araştırmaların ölüm tarihine göre yapılması gerekmektedir.
Açıklanan hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın anılan gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.