Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2019/4697 E. 2019/8820 K. 18.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4697
KARAR NO : 2019/8820
KARAR TARİHİ : 18.12.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06/08/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ispat edilememesi nedeniyle reddine dair verilen 07/01/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili; dava konusu 201 ada 30 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar, mirasçılar olarak reddi miras yaptıklarını bu nedenle taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, hissedar murisin mirasçılarının mirası reddettikleri, TMK’nın 611. maddesi uyarınca yeniden çıkartılmak istenilen veraset ilamında da murisin veraset ilamının reddine karar verildiği, dosyanın bu şekilde sürüncemede kalması nedeniyle davanın ispat edilemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nin 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 612. maddesi uyarınca,
En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir.
Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.
Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince somut olaya gelince; mahkemece dava konusu taşınmazda paydaş …’un mirasının mirasçıları tarafından reddedilmesi ve TMK’nın 611. maddesi uyarınca yeniden çıkartılmak istenilen veraset ilamında da veraset ilamının reddine karar verilmesi üzerine, mirasçılarının belirli olmadığı ve taraf teşkilinin sağlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu hüküm usul ve yasaya uygun değildir.
Mahkemece, paydaş …’nün mirasçılık belgesine göre mirası reddetmemiş mirasçıları varsa husumetin bu kişilere yöneltilerek talep hakkında bir karar verilmesi gerekir. Murisin en yakın mirasçılarının tümü tarafından, mirasın reddedilmesi halinde ise TMK 612. maddesi gereğince tayin olunan tasfiye memurunca temsil edilmesi sağlanarak davanın esası ile ilgili bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.