Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2019/3801 E. 2019/7988 K. 28.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3801
KARAR NO : 2019/7988
KARAR TARİHİ : 28.11.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalılar aleyhine 29/05/2013 gününde verilen dilekçe ile harici satış sözleşmesi ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/06/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, harici satış sözleşmesi ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, … ilçesi, … Köyü’nde kain …,… parsel sayılı taşınmazların, dedesi … ‘a ait iken 03/12/1975 tarihinde vefat etmesi üzerine mirasçılarına kaldığını, davalı …’in 08/05/1980 tarihli satış senedi ile taşınmazlardaki payını davalı kardeşi …’a devrettiğini, davalı …’ın taşınmazlardaki 2/3 payı ile diğer davalı …’ın da 1/3 payını 01/12/1998 tarihli satış senedi ile kendisine devrettiklerini, 1998 yılından bu yana bu arazileri ekip biçtiğini ve mahsullerini aldığını, tapuda davalılar adına intikal işleminin de 28.05.2013 tarihinde yapıldığını, ancak davalıların tapuyu devretmeye yanaşmadıklarını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve …, 12/06/2013 havale tarihli ortak dilekçeleri ile davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
Davalı … ise, davayı kabul etmediğini, murisinden kendisine kalan yerler için davacının bundan yaklaşık 37 yıl önce eşine 50TL para verdiğini, ancak bu paranın o dönem için taşınmazlardan payına düşen kısmı karşılamayacak kadar az olduğunu, bu nedenle kendisinin tapuda imza vermek istemediğini, davacının, taşınmazlardan payına düşen bedeli ödemeyi kabul etmesi halinde davayı kabul edeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların taşınmazlardaki paylarını harici satış ve zilyetliğin devri sözleşmeleri ile davacıya sattıkları, bu hususun şahitler ve muhtar onayıyla da desteklendiği gerekçesi ile davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … temyiz etmiştir.
4721 sayılı TMK’nın “Miras Payı Üzerinde Sözleşme” başlıklı 677. maddesinin 1. fıkrasında “Terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır.” hükmü düzenlenmiştir. Anılan yasa hükmüne göre, halen elbirliği mülkiyetine tabi bir taşınmazda miras payının devrine ilişkin sözleşmeler, ancak mirasçılar arasında yazılı şekilde yapılması halinde geçerlidir.
Somut olayda ise, önceki tapu kayıt malikinin mirasçıları olan davalılar adına elbirliği halinde kayıtlı olan dava konusu taşınmazlarda, 3. kişi konumunda olan davacıya 01/12/1998 tarihli satış senedi ile yapılan pay devri davacı adına tescil hakkı vermez.
Öte yandan, dava konusu taşınmazlarda elbirliği mülkiyeti devam etmekte olup ifa olanağı bulunmadığından, davalılar … ile …’ın kabul beyanları da hüküm ifade etmeyecektir.
O halde mahkemece, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.