Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/826 E. 2018/8314 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/826
KARAR NO : 2018/8314
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.05.2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılık belgesinin iptali talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 28.02.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar tarafından talep edilmiştir. … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, kök muris …’in 05.05.1969’da dul ve çocuklu olarak vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak … ve … (…)’in kaldığını, anneleri olan …’ın da 18.11.1995’de vefat ederek geriye mirasçı olarak davacılar…, … ve …’ın kaldığını, …’in 18.08.1988’de evli ve çocuklu olarak vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak eşi …, çocukları … (…), … İn (…)’in kaldığını, muris …’in mirasçıları olan eşi ve çocuklarının … Sulh Hukuk Mahkemesinin 1988/768-895 E. K. sayılı kararıyla muris …’in mirasını gerçek redde bulunduklarını, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/137-124 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde, muris Süleyman’ın eşi ve çocuklarının mirası gerçek redde bulundukları, mirasçı olamayacaklarından bahisle muris …’ın mirasını reddeden kızları … ve …’dan olma torunlarının kök muris …’in mirasçıları olduğuna karar verildiğini, muris …’ın mirasını reddeden kızları … ve … ile onlardan olan çocukların kök muris …’e mirasçı olamayacaklarını belirterek anılan mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar cevap dilekçelerinde, iptali istenilen mirasçılık belgesinin doğru olduğunu, … ve …’nın kendileri adına mirası reddettiklerini, velayeten çocukları adına mirası reddetmediklerini, bu sebeple mirası reddeden kişinin yok sayılarak altsoyunun mirasçı olacağını, buna uygun olarak mirasçılık belgesi verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/137-124 E. K. sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, kök muris …’in mirasçılarının ve miras paylarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Davalıların istinaf başvurusu, … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilmiştir.
Davalılardan …, …, … ve … temyiz talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve soruşturma, toplanan deliller hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi varılan sonuç da davanın niteliğine uygun düşmemiştir.
Somut olaya gelince; … Sulh Hukuk Mahkemesinin 1988/768-895 E. K.sayılı ilamına göre, …’in mirasını eşi … ile çocukları … ile …’ın reddettikleri anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 611/1. maddesindeki “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer.” hükmü uyarınca bunların mirasçılık sıfatını kaybettikleri, muristen önce ölmüşler gibi değerlendirilerek, …’in miras payını reddetmeyen kızı …’nın çocukları … ve …’e geçtiği ve mirasın yine diğer kızı…’ın çocukları … ve …’e geçtiği, iptali istenilen mirasçılık belgesinin doğru olduğu görülmektedir. Açıklanan sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerel mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi, … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince de istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.