Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/5733 E. 2019/4009 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5733
KARAR NO : 2019/4009
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 20.06.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile emlak ve damga vergisi borçlusu olmadıklarının tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, davacı tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2019 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

K A R Ş I O Y
Eldeki dava, davalı satıcı tarafından talep edilen damga vergisinden sorumlu olmadığının tespiti ile satın aldığı taşınmazın tapusunun iptali ve adına tescili isteminden ibarettir.
Davalı, taşınmazın satın alındığını kabul ettiği ancak sözleşme hükümleri uyarınca damga vergisinden sorumlu olduğunu savunmuştur.
Davanın esastan reddinin yerinde olduğu ihtilaf konusu değildir. Ancak, yargılama giderinin hangi değer üzerinden hesaplanacağı hususu ihtilafa konu olmuştur.
Hukuk hakiminin görevi, uyuşmazlık konusunu belirlemek ve bu doğrultuda taraf delillerini toplayarak uyuşmazlığı çözmek olmalıdır.

Tarafların kabulünde olan husus uyuşmazlık konusu olmadığından ve davanın konusu belli bir değerle ilgili bulunduğundan, mahkemece esas hakkında karar verildiğinde 492 sayılı Harçlar Kanununun 15. maddesi gereğince hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına karar verilmesi gerekir. Öte yandan, yargılama giderlerinden olan vekalet ücreti miktarının da 6100 sayılı HMK 323, 1/ğ 326,330. maddeleri uyarınca uyuşmazlık konusu dava değeri üzerinden takdir edilmesi gerekir.
Somut olayda, 6502 sayılı yasa uyarınca harçtan muaf olan davacı aleyhine taşınmazın değeri üzerinden hesaplanan vekalet ücreti takdiri doğru değildir. Bir defa, uyuşmazlık konusu olan husus taşınmazın mülkiyeti değil davacının ödemesi gerekip gerekmediği dava konusu olan damga vergisinden ibarettir. Mahkemeye düşen iş, emlak vergisi miktarını belirlemesi ve gerekirse depo kararı vermesi daha sonra tescil hükmü kurması olmalıydı. Bir an için, tescil talebinin dava konusu olduğu kabul edildiğinde verilen red hükmü taraflar için kesin hüküm oluştururdu ki bu kabul edilemez. Uyuşmazlık konusu olmayan taşınmaz mülkiyeti değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekir ise de yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden maktu vekalet ücreti hükmedilerek hükmün düzeltilerek onanması düşüncesinde olduğumuzdan çoğunluk görüşüne katılamıyoruz.