Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/5306 E. 2019/1182 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5306
KARAR NO : 2019/1182
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki intifa hakkının fekki, birleştirilen dava elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve istirdat davası sonucunda mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, yerel mahkemece verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Dava ve birleştirilen davalar; intifa hakkının terkini, elatmanın önlenmesi, tazminat ve istirdat istemlerine ilişkindir.
Davacı …, 1/2 paydaş olduğu taşınmaza davalı … yararına 07.03.1997 günü 20 yıl süreli intifa hakkı şerhi işlendiğini, Rekabet Kurulu kararı uyarınca 5 yıllık intifa hakkı süresinin sona erdiğini, intifa sözleşmesi edimlerinin yerine getirilmediğini, intifa bedeli ödenmediği gibi bedel yönünden de gabin bulunduğunu ileri sürerek, intifa hakkının kaldırılmasını; birleştirilen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/394 sayılı dosyasında davacı …, aynı nedenlerle taşınmazdaki intifa hakkının kaldırılmasını istemiştir.
Birleştirilen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/179 ve … 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/1174 sayılı dosyalarında davacı …, taraflar arasında bayilik ile akaryakıt istasyonları için ariyet ve emanet sözleşmesi uyarınca ariyet olarak verilen malların süresinde teslim edilmemesi halinde günlük 100 $ tazminat ödeneceğinin düzenlendiğini, davalının süresinde malları teslim etmediğini ileri sürerek, menkul malların istirdadını ve şimdilik 1.000 $ tazminatın tahsilini istemiş; 18.07.2011 günü harcı yatırılan ıslah dilekçesiyle de, tazminatı 2.000 $ yükseltmiştir.
Birleştirilen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/515 dosyasında davacı …, yararına intifa hakkı tesis edilen taşınmaza davalıların elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve 12.05.2009 tarihinden dava tarihine kadar şimdilik 2.000,00TL ecrimisil bedelinin davalılardan alınmasını; birleştirilen … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/40 sayılı dosyasında da, aynı nedenlere dayanarak 79.000,00TL ecrimisil bedelinin davalılardan alınmasını istemiştir.
Davalılar davaların reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl dava ile birleştirilen 2009/394 Esas sayılı davaların HMK’nun 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına; birleştirilen 2009/179 esas ve 2009/1174 Esas sayılı davaların kabulüne; birleştirilen 2009/515 Esas sayılı davada, elatmanın önlenmesi isteminin konusuz kaldığından karar vermeye yer olmadığına ve 2.000$ tazminatın davalılardan alınmasına; birleştirilen 2011/40 Esas sayılı davanın kabulü ile 81.000,00TL tazminatın davalılardan alınmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin ilk hükmünü davacı ve davalı vekilleri temyiz etmişlerdir.
Dairemizin 05.03.2013 tarihli ve 2012/13342 Esas, 2013/3123 K. sayılı bozma ilamında “…., ancak, davacı …, 2009/515 Esas sayılı dosyada 12.05.2009-21.07.2009 tarihleri arasındaki ecrimisil bedeli olarak 2.000,00 TL; 2011/40 Esas sayılı dosyada ise, 12.05.2009-18.09.2010 tarihleri arasındaki ecrimisil bedeli olarak 81.000,00TL talep etmiş, mahkemece bu istemler hüküm altına alınmıştır. Her iki istemin de hüküm altına alınması 12.05.2009-21.07.2009 tarihleri arasındaki ecrimisil bedelinin iki defa alınmasına neden olduğundan, daha açığı mükerrer tahsilata yol açtığından karar doğru görülmemiştir”, gerekçesiyle hüküm bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkeme, 14.03.2014 tarihli ve 15-127 sayılı Kararıyla birleştirilen 2011/40 Esas sayılı davanın kabulü ile 81.000,00TL tazminatın davalılardan alınmasına ilişkin ilk hükmünde ısrar etmiş, diğer davalılar yönünden aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme kararı incelenmek üzere, Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş ise de 24/11/2016 tarihinde kabul edilen 6763 tarihli Kanunla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, incelenmek üzere Dairemize gönderilmiştir.
Dairemizce yapılan incelemede; “Bozma kararından sonra verilen direnme hükmü yeni bir hükümdür. Hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan söz edilerek “aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkeme, 05.07.2018 tarihli, 2017/222 Esas – 2018/111 sayılı Kararı ile birleştirilen 2011/40 Esas sayılı davanın kabulü ile 81.000,00TL tazminatın davalılardan alınmasına ilişkin ilk hükmünde ısrar etmiş, asıl dava ile birleştirilen 2009/394 Esas sayılı davaların HMK’nun 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına; birleştirilen 2009/179 Esas ve 2009/1174 Esas sayılı davaların kabulüne; birleştirilen 2009/515 Esas sayılı davada, elatmanın önlenmesi isteminin konusuz kaldığından karar vermeye yer olmadığına ve 2.000$ tazminatın davalılardan alınmasına karar verilmiştir.
Direnme kararı, birleştirilen dosya davalısı … Ltd. Şti. vekili, davacı- birleştirilen dosya davalısı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 05.03.2013 tarihli ve 2012/13342 Esas – 2013/3123 Karar sayılı bozma ilamında, davacı …, 2009/515 Esas sayılı dosyada 12.05.2009- 21.07.2009 tarihleri arasındaki ecrimisil bedeli olarak 2.000TL; 2011/40 Esas sayılı dosyada ise, 12.05.2009-18.09.2010 tarihleri arasındaki ecrimisil bedeli olarak 81.000,00TL talep etmiş, mahkemece bu istemler hüküm altına alınmıştır. Her iki istemin de hüküm altına alınması 12.05.2009 – 21.07.2009 tarihleri arasındaki ecrimisil bedelinin iki defa alınmasına neden olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkeme, 05.07.2018 tarihli ve 2017/222 Esas – 2018/111 Karar sayılı direnme kararında, mükerrer tahsilat oluşturacak şekilde karar verilmediği belirterek ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararının Dairemizce incelenmesi üzerine, her ne kadar 12.05.2009 – 21.07.2009 tarihleri arasındaki ecrimisil bedelinin iki defa alınmasına neden olduğundan, mükerrer tahsilata yol açtığı gerekçesiyle mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiş ise de birleşen … 2. ASHM’nin 2009/515 esas ve 2010/273 Karar sayılı dosyasında davacı ….nin haksız işgal nedeniyle 12/05/2009 tarihinden itibaren dava tarihine kadar 2.000,00TL ecrimisil talebinde bulunulduğu, yine birleşen dosya … 3. ASHM’nin 2011/40 Esas, 2011/16 Karar numaralı dava dosyasında aynı davacının davalılar aleyhine 12/05/2009 tarihinden intifanın kaldırıldığı 18/09/2010 tarihine kadarlık dönem için 79.000,00TL ecri misil talebinde bulunulduğu, davacı tarafın dilekçesinde istediği bedelleri kalem kalem belirtmiş olup, 12/05/2009- 11/05/2010 tarihleri için 60.000,00TL, 12/05/2010-11/09/2010 tarihleri için 20.000,00TL, 12/09/2010-18/09/2010 tarihleri için 1.000,00TL olmak üzere toplam 81.000,00TL talepte bulunduğunu toplam talep miktarının 2.000,00TL sinin birleşen … 2. ASHM’nin 2009/515 Esas sayılı dava dosyasında talep edildiğini açıkça belirtmiş olup, toplamda 81.000,00TL ecrimisil talebinde bulunduğu anlaşıldığından, bozma kararımızın yanılgılı değerlendirmelere dayandığı ve mahkemenin direnme kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ: Davacı-birleştirilen dosya davalısı … vekili ve birleştirilen dava davalısı … Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.