Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/5105 E. 2018/9456 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5105
KARAR NO : 2018/9456
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki temliken tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.10.2017 gün ve 2015/18794 Esas- 2017/7325 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, TMK’nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil (temliken tescil) istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz talebi üzerine Dairemizin 09.10.2017 gün ve 2015/18794 Esas, 2017/7325 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı vekili Av. …, dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinden sonra 05.11.2018 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, dosyada mevcut 05.11.2018 tarihli ve 11619 yevmiye numaralı vekaletnamede davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Davadan feragat, davacının açmış olduğu davadaki talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davacının, davalı taraftaki mecburi dava arkadaşlarından (davalılardan) biri hakkındaki davadan feragat etmesi diğer mecburi dava arkadaşlarını (davalıları) da etkiler. Yani bu halde mahkemece bütün davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı)
Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 09.10.2017 gün ve 2015/18794 Esas 2017/7325 Karar sayılı ilamı ile onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda belirtilen sebeple BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine 18.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.