Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/5098 E. 2019/7702 K. 13.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5098
KARAR NO : 2019/7702
KARAR TARİHİ : 13.11.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/09/2012 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … ve davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili; … ili, …ilçesi, … ada 4 parsel 1. normal kat 2 No’lu işyerine tekabül eden 20/250 arsa payının 24.02.2005 tarihli 3570 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle müvekkiline satıldığını belirterek, 4757 ada 4 parselde mevcut ve davalı … adına kayıtlı bulunan 168/253 hisse üzerine yapılmış olan 26 kapı numaralı binanın eski … Sokağından ve yeni … Caddesinden binaya bakıldığında 1. kat sol taraftaki 2 no’lu bağımsız bölüme isabet edecek olan 20/253 hissesinin tapusunun iptali ile müvekkili adına hükmen tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
Davalı …; ortağı …ve davalılardan … ile kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, inşaatı tamamladıklarını, bu sözleşme ve bu sözleşmeye ek sözleşme uyarınca kendisinin hissesine düşen dava konusu yeri davalılardan …’a 18.03.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile sattığını, davanın açılmasına sebebiyet veren ve edimini yerine getirmeyen sorumlunun … olduğunu, hakkında açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili; müvekkilinin diğer davalılar ile 11.04.1990 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşme uyarınca müteahhidin tapuya hak kazanamadığına göre, müteahhitten bağımsız bölüm alanların da tapuya hak kazanamayacağını, ayrıca tapu tahsis belgesi ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin yok hükmünde olduğunu, yapılan yapının kaçak inşaat olup yıkıma tabi olduğunu, İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/12 Esas sayılı dosyası ile müteahhitle yapılan sözleşmelerin geçersizliğinin tespiti ve binanın kaçak olması sebebiyle sözleşmelerin iptaline ilişkin dava açtıklarını, bu davanın bekletici mesele yapılmasını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile … ada 4 parsel sayılı taşınmazın, davalı … adına kayıtlı bulunan 16800/25300 hisseden taşınmaz üzerinde bulunan binada 1. normal kat, girişe göre sol tarafta bulunan 2 No’lu daireye isabet eden 1440/25300 payın iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … ve davalı … vekili temyiz etmiştir.
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Somut olaya gelince: Bakırköy 9. Noterliğinde düzenlenen 11.04.1990 tarihli 21337 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde davalı … ilçesi, 3221 parselde kayıtlı bulunan 259 m2’lik gayrimenkulünün 130 m2 hissesi kendi üzerinde ipka ile geriye kalan 129 m2 hissesini 2.000.000,00TL (iki milyon lira) bedel mukabilinde satın almayı vaad ve taahhüt eden müteahhitler … ile … ‘e bu gayrimenkul üzerine plan ve projesine uygun olarak bir bina inşa etmek kaydıyla satmayı vaat ve taahhüt ettiğini, satış vaadi bedelini nakden almayıp buna karşılık müteahhitlere bu gayrimenkul üzerinde yapılacak binadan yarısının kendisinin diğer yarısının da müteahhitlere ait olacağını beyan ettiği, müteahhitler … ile …’ın ise satmayı vaat ve taahhüt edenin beyanında yazılı olan gayrimenkulün 129 hissesini aynı bedel ve şartlarla bu gayrimenkul üzerine plan ve projesine uygun olarak bir bina yapmak şartı ile satın almayı vaat ve taahhüt ettikleri görülmektedir. Beyoğlu 32. Noterliğinde düzenlenen 02.05.1997 tarihli 13577 yevmiye sayılı ek sözleşme de ise tapu kayıt maliki … ile müteahhitler … ve … arasında 11.04.1990 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu yapılacak binanın … Sokaktan bakıldığında sağ tarafındaki dükkan ve işyerlerinin …’a, … Sokaktan bakıldığında sol tarafta kalan dükkan ve işyerlerinin müteahhitlere ait olacağı ve buna göre de binanın bodrumdaki deposu ile birlikte binanın zemin katındaki 1 numaralı dükkan ile binanın 3. normal katındaki 7 ve çekme katındaki 11 numaralı bağımsız bölümlerin …’e, binanın 1. normal katındaki 3, ikinci normal katındaki 5 ve dördüncü normal katındaki 9 numaralı bağımsız bölümlerin müteahhit … ‘e ait olacağının belirlendiği görülmektedir.
Bakırköy 9. Noterliğinde düzenlenen 18.03.1996 tarihli … yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde satmayı vaat ve taahhüt eden …’ın … ili, … ilçesi, 3221 parsel sayılı taşınmazda binanın 1. normal katında bulunan binanın ön cepheden bakıldığında ön tarafı … Sokağa, sol tarafı gecekonduya, sağ tarafı bitişik işyerine, arka tarafı … Sokağına bakan bina kapı girişine göre sol tarafta kalan işyerini ve bu işyerine tekabül eden 20/250 arsa payının tamamını satın almayı vaat ve taahhüt eden …’a 5.000.000,00TL bedel mukabilinde satmayı vaat ve taahhüt ettiği, bedeli nakten aldığı ve taşınmazı teslim ettiği anlaşılmaktadır. Beyoğlu 39. Noterliğinde düzenlenen 24.02.2005 tarihli 3570 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde satmayı vaat ve taahhüt eden …’ın … ili, … ilçesi, 3221 parsel sayılı taşınmazda binanın 1. normal katında bulunan binanın ön cepheden bakıldığında ön tarafı … Sokağa, sol tarafı gecekonduya, sağ tarafı bitişik işyerine, arka tarafı … Sokağına bakan bina kapı girişine göre sol tarafta kalan işyerini ve bu işyerine tekabül eden 20/250 arsa payının tamamını satın almayı vaat ve taahhüt eden …’ya 1.000,00TL bedel mukabilinde satmayı vaat ve taahhüt ettiği, bedeli nakten aldığı ve taşınmazı teslim ettiği anlaşılmaktadır.
Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/719 Esas 2011/135 Karar sayılı dosyasında, davacı …’ın, davalı Maliye Hazine’sine karşı 4757 ada 4 parselde bulunan taşınmaz ile ilgili tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptal ve tescil davası açtığı, bu davada mahkemece davanın kısmen kabulü ile 4757 ada 4 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydından 168/253 hissenin iptal edilerek davacı adına tesciline, geriye kalan 85/253 hissenin Maliye Hazinesi üzerinde bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın 28.04.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dosya içerisindeki tapu kayıtları incelendiğinde ise, 4757 ada 4 parsel (eski 3221 parsel) sayılı taşınmazın Maliye Hazinesi adına 85/253, … adına 168/253 hisse ile kayıtlı, bahçeli kargir ev niteliğinde olduğu görülmektedir.
Davada davacı vekilinin, yukarıda açıklandığı üzere 24.02.2005 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak dava konusu 4757 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 20/253 hissenin iptali ile müvekkili adına tescilini talep ettiği, davalı … vekilinin ise İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/12 Esas sayılı dosyası ile müteahhitle yapılan sözleşmelerin geçersizliğinin tespiti ve binanın kaçak olması sebebiyle sözleşmelerin iptaline ilişkin dava açtıklarını, bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davalı … ile yüklenici …,… arasında görüldüğü iddia olunan İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/12 Esas sayılı dava dosyasının getirtilerek incelenmesi ve sonucunun bu davayı etkileyeceğinin anlaşılması halinde bekletici mesele yapılması gerekirken davalı …’ın itirazları nazara alınmaksızın davaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı …’ın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.