Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/4908 E. 2019/3976 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4908
KARAR NO : 2019/3976
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.04.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.06.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … AŞ. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 09.03.2014 tarihinde vefat eden Nazif Sisu’nun terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, TMK’nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine karar verilmiştir.
Davalı … vekilinin temyiz talebi üzerine, Dairemizin 21.09.2016 tarih, 2015/1617-2016/7192 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda TMK’nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı …. vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK’nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu’nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Davacı … kendi adına asaleten, 15.01.1999 doğumlu … ve 26.07.2004 doğumlu …’ya velayeten mirasın reddi için bu davayı açmıştır. 07.07.2015 tarihli celsede Sulh Hukuk Mahkemesinin … ve …’ya, ….’nın atandığı beyan edilmiş ise de karar örneği dosyada bulunmadığı gibi 26.07.2004 doğumlu …’nın halen reşit olmadığı anlaşılmakla kayyım tayin edilen …’nın davacılar arasında bulunması nedeniyle menfaat çatışması bulunduğundan …’ya davacılar dışında kayyım tayin ettirilmesi, davanın kayyım tarafından devam ettirilmesi ve gösterdiği takdirde delilleri toplanması, yargılama aşamasında … reşit olduğundan … davaya ve yapılan işlemlere muvafakati sağlanması gerekir.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, her ne kadar murisin aracının bulunmadığı belirlenmiş ise de yapılan zabıta araştırmasında murise ait 91 model 33 E 8481 plakalı Renault Spring marka aracın bulunduğu belirtilmiş olup, yeniden araştırılıp, mahkemece bahsi geçen aracın mirasçılar tarafından sahiplenilip sahiplenilmediğinin belirlenmesi gerekir. Yine emniyet araştırmasında murisin yedek parça dükkanı işlettiği, murise ait vergi borcunun 29.05.2007 tarihli işyeri terk yoklaması kaydıyla terk mükellefiyeti bulunan “Motosiklet ve Motorlu Bisikletlerin Parça ve Aksesuarlarının Parakende Ticareti İşletmesinin akıbetinin araştırılması ve bu yönde mirasçılar tarafından sahiplenme olup olmadığının da tespitinin yapılması gerekir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.