Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/4839 E. 2019/6504 K. 10.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4839
KARAR NO : 2019/6504
KARAR TARİHİ : 10.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.03.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkillinin paydaşı olduğu 118013 ada 8 parsel sayılı taşınmazda davalının dava dışı önceki paydaşlardan 04.10.2013, 27.12.2013 ve 17 01.2014 tarihli satış işlemleri ile pay satın alması nedeni ile, önalım hakkına dayanarak; davalı adına kayıtlı payların iptali ile müvekkili davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, TMK’nın 732. maddesi ile bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece; dava konusu taşınmazda davacının 05.11.2014 tarihinde paydaş olduğu davalının ise 04.10.2013, 27.12.2013 ve 17 01.2014 tarihli işlemler ile pay satın aldığı, davalının davacıdan daha önce pay sahibi olduğundan paydaşlar arasında yapılacak pay satışlarında şuf’a hakkının kullanılamayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de, karar eksik inceleme ve araştırma sonucu verildiğinden isabetli olmamıştır.
Şöyle ki; davacı …’ın şuyulandırma öncesinde 113614 ada 2 parsel sayılı taşınmazda paydaş iken bu parselin gittisi olan dava konusu 118013 ada 8 parsel sayılı taşınmazda 26.09.2011 tarih 12942 yevmiye nolu imar işlemi ile paydaş olduğu, davalının ise dava konusu taşınmazda ilk payı 11.10.2013 tarihinde edindiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece; dava konusu taşınmazda önalım hakkına konu olan 04.10.2013, 27.12.2013 ve 17 01.2014 tarihli resmi senetler dosya arasına getirtilerek işin esasının değerlendirilip sonuçlandırılması gerekirken davalının davacıdan daha önce paydaş olduğu ve paydaşlar arasında önalım hakkının kullanılamayacağından bahisle eksik inceleme ve araştırma ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.Başkan