Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/483 E. 2018/7790 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/483
KARAR NO : 2018/7790
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 17. Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.02.2015 tarihinde verilen dilekçeyle satış vaadi sözleşmesine dayalı … iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 01.12.2016 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nce istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, davacı ve davalı arasında … 34. Noterliği, 04.02.2005 tarihli, 03345 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmeyle davalının 1562 ada 45 parsel sayılı gayrimenkulde bulunan hak ve hissesinin %15’nin davacıya satılmasını vaat ettiğini, 1.500,00TL bedelin nakten ve peşinen davacıya ödendiğini belirterek 1562 ada 45 parsel sayılı taşınmazdaki davalı hak ve hissesinin %15’inin iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, davacının ikinci evliliğini yaptığı eşinin kendisini güvence altına alacak bir taşınmazın gösterilmesini istemediğini, davacının da oğlu olan davalıya bunu izah etmesi üzerine böyle bir sözleşmenin imzalandığını, taşınmazın gerçek değerinin çok yüksek olduğunu, %15’inin 1.500,00TL’ye satılmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf talebi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş; reddi gerekmiştir.
2) Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
Somut olaya gelince; yerel mahkemece, dava konusu taşınmazda pay-payda hesabı yapılarak iptal edilen payın davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken hükmün 1. bendinde “Davanın kabulü ile, … ili, … ilçesi, 2. Bölge …mahallesi,… Cami sokakta kain ve tapunun 373 pafta, 1562 ada, 45 parsel sayılarında kayıtlı taşınmazın tapusunun %15 davalı adına kayıtlı hissesinin İPTALİ ile, davacı … adına kayıt ve tesciline” denilerek infaza elverişli olmayan bir karar verilmesi ve … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince de bu duruma dikkat edilmeden istinaf talebinin esastan reddedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.