Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/4782 E. 2018/8749 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4782
KARAR NO : 2018/8749
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.10.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, 16.05.2014 gününde verilen karşı dava dilekçesiyle elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 28.06.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin 20.10.2016 tarihli ve 2016/3195-8587 Esas-Karar sayılı bozma ilamına uyularak; asıl davanın kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Davacı – karşı davalı vekili Av. … ile davalı – karşı davacı vekili Av. … dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinden sonra 05.11.2018 ve 07.11.2018 tarihli dilekçeleri ile davadan ve karşı davadan feragat ettiklerini bildirmişler, dosyada mevcut 14.12.2005 tarihli ve 19049 yevmiye numaralı – 15.05.2014 tarihli ve 4450 yevmiye numaralı vekaletnamelerinde davadan feragate yetkili bulundukları anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Davadan feragat, davacının açmış olduğu davadaki talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davacının, davalı taraftaki mecburi dava arkadaşlarından (davalılardan) biri hakkındaki davadan feragat etmesi diğer mecburi dava arkadaşlarını (davalıları) da etkiler. Yani bu halde mahkemece bütün davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı)
Bu nedenle; kararın davacı – karşı davalı ve davalı – karşı davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 03.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.