Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/4656 E. 2019/588 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4656
KARAR NO : 2019/588
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 21.01.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozmaya karşı direnilerek yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.05.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dairemizin 23.01.2017 gün ve 2015/7817 Esas, 476 Karar sayılı Kararı ile yerel mahkemenin 31.03.2015 tarihli ve 2014/44 Esas, 2015/139 Karar sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece 29.05.2018 tarihli ve 2018/220 Esas, 2018/325 Karar sayılı kararla direnme hükmü kurulmuştur.
Direnme kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin ilk hükmünü davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 23.01.2017 gün ve 2015/7817 Esas, 476 Karar sayılı bozma ilamında, dosya içindeki tapu kaydına göre davacının dava konusu 4679 ada 3 parsel sayılı taşınmazda elbirliği ortağı şeklinde hissedar olduğu anlaşıldığından tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa TMK’nin 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilmesi gerekir. Davacıların elbirliği mülkiyetine konu payına dayanarak açtığı davada diğer malik …’ın muvafakatının alınmadığı veya terekeye temsilci atanmadığı anlaşıldığından taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında bir karar verilmesi doğru görülmediğinden söz edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, 31.03.2015 tarihli ve 2014/44 Esas, 2015/139 Karar sayılı direnme Kararında, “….Her ne kadar Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 23/01/2017 tarih ve 2015/7817 Esas, 2017/476 Karar sayılı bozma ilamında davacıların elbirliği mülkiyetine konu payına dayanarak açtığı davada diğer malik …’ın muvafakatının alınmadığı veya terekeye temsilci atanmadığı, taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle mahkememizin önceki kararını bozmuş ise de, elbirliği ile maliklerden …’ın 25.11.2004 tarihinde vefat ettiği ve geriye mirasçı olarak davacıların kaldığı, başkaca herhangi bir yasal mirasçısının bulunmadığı, bu haliyle davaya muvafakat etmesi gereken başka bir malik olmadığı anlaşılmakla Mahkememizin 31.03.2015 tarihli 2014/44 Esas 2015/139 Karar sayılı önceki kararında direnilmesine ….” gerekçesiyle ilk kararda direnilmiştir.
Direnme kararının 24.11.2016 tarihinde kabul edilen 6763 tarihli Kanunla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, Dairemizce incelenmesi üzerine, her ne kadar 23.01.2017 tarihli bozma ilamında, taraf teşkilinin sağlanmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de bozma kararından sonra karar düzeltme aşamasında davacılar vekilinin … Sulh Hukuk Mahkemesinden alınmış ve dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacılar ile beraber elbirliği halinde malik olarak görünen …’a ait mirasçılık belgesini sunduğu ve mirasçılık belgesinin incelenmesinde davacıların mirasçı oldukları ve taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılmakla işin esasına geçilmiştir.
Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararı yerinde olup, Dairemizin bozma nedeni ortadan kalktığından direnme kararının onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Mahkemece verilen direnme hükmünün yerinde bulunduğu anlaşıldığından; yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.