Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/4584 E. 2019/5314 K. 17.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4584
KARAR NO : 2019/5314
KARAR TARİHİ : 17.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.12.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı 2351 parsel sayılı taşınmazda … Petrolcülük A.Ş. lehine 08.04.2015 tarihli 15 yıl süreli intifa hakkı bulunduğunu, … Petrolcülük A.Ş. ile diğer davalı … İnşaat Akaryakıt ve Petrol Ürünleri Ltd. Şti’nin arasında bayilik sözleşmesi bulunduğunu, söz konusu taşınmaz üzerinde bir akaryakıt istasyonunun işletildiğini, bu akaryakıt istasyonunun satış binası, jenaratörü, istasyon istinat duvarı, istasyon çıkışı, çıkışın yola verildiği noktada bulunan yeşil alanlar, ayrıca aydınlatma ve promosyon direklerinin davacılara ait 492 parsel sayılı arsa üzerine taştığını belirterek elatmanın önlenmesi, kal ve 10.000,00TL ecrimisilin tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı …Ş., dava konusu taşınmazı kullanmadığını, diğer davalı … Limited Şirketi tarafından kullanıldığını, … Limited Şirketinin 492 parsel sayılı taşınmazda bulunan …’in hissesini satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … İnşaat Ltd. Şti. vekili, 492 parsel sayılı taşınmazdaki …’in hissesini satın aldığını, ecrimisil talebinde bulunulabilmesi için haksız işgalin söz konusu olması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 492 parsel sayılı taşınmaza 10/12/2009 tarihli fen bilirkişilerinin raporunda belirtilen ve krokide izah edildiği üzere A harfi ile gösterilen 132,49 m2, B harfi ile gösterilen 214,60 m2, C harfi ile gösterilen 108,24 m2 ve D harfi ile gösterilen 47,26 m2 olmak üzere toplam 502,59 m2 alana davalı tarafça yapılan vaki el atmanın önlenmesine, 492 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 10/12/2009 tarihli fen bilirkişilerinin raporunda belirtilen ve krokide izah edildiği üzere A harfi ile gösterilen 132,49 m2 yeri kaplayan zeminde beton dökülerek yol yapılan, B harfi ile gösterilen 214,60 m2 yeri kaplayan zeminde yeşil alan yapılan, iki adet çöp kutusu ve bir adet aydınlatma direği konan, C harfi ile gösterilen 108,24 m2 yeri kaplayan zeminde istinat duvarı yapılan ve toprak doldurulan ve D harfi ile gösterilen 502,59 m2 yeri kaplayan zeminde idari bina yapılan yerlerin kal’ine, 719,84TL ecrimisilin ihtar tarihi olan 18/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı …Ş. vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (13.6.1984 tarih ve 1982/358 Esas, 1984/710 Karar sayılı; yine 26.10.2005 tarih 2005/14-587 Esas, 2005/609 Karar sayılı, 2010/4-4 Esas, 2010/56 Karar sayılı ilamlarında) açıklandığı üzere elatmanın yanı sıra yıkım isteminin ve temliken tescil isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin karşılıklı olarak davada yer almaları gereklidir.
Somut olayda, paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda inşa edilen bina arzın tamamlayıcı parçasıdır (mütemim cüzüdür). Kural olarak bina, üzerinde bulunduğu ana gayrimenkule tabidir. Paylı mülkiyet rejimine tabi taşınmazda tüm paydaşlar arasında payları karşılığı kullanımlarına bırakılan kesimleri belirleyen ve geçerliliği tartışılamayacak bir anlaşma bulunduğu ileri sürülmediği sürece taşınmaz üzerindeki yapılarda da paydaşların tamamının taşınmazdaki payları oranında mülkiyet hakları bulunduğunun kabulü zorunludur. Hal böyle olunca da elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin bu tür davalarda, davalı taşınmazların tüm kayıt maliklerinin davada davalı olarak yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Davada kal talebi de bulunduğundan davanın 492 parselin tüm maliklerin davada taraf olması gerekir.
Kabule göre de, dahili davalı … Petrol Akaryakıt Gıda İnşaat Makine Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin karar başlığında gösterilmemesi ve hüküm fıkrasında davalı tarafların isim ve sıfatları yazılmadan genel ifadeler ile hüküm kurularak infazda tereddüt oluşturulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.