Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/4130 E. 2019/902 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4130
KARAR NO : 2019/902
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.11.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil kamulaştırılan taşınmazlar bakımından tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.04.2018 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle tayin olunan 05.02.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. … geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ıslah ile kamulaştırılan dava konusu taşınmazlar yönünden kamulaştırma bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.
Davalı … vekili ile davalı … vekili davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 13.11.2014 tarih ve 2012/1061 Esas – 2014/580 sayılı Karar ile kamulaştırılan taşınmazlar yönünden ıslah dilekçesi dikkate alınarak kamulaştırma bedelinin davacıya ödenmesine, diğer dava konusu ve kamulaştırma dışı kalan taşınmazlar yönünden davalıların paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … vekili ile davalı … vekili temyiz etmişlerdir.
Dairemizin 09.06.2015 tarihli ve 2015/5752 Esas – 2015/6376 Karar sayılı ilamıyla “…kısa kararda 1001 ve 1031 parsel sayılı taşınmazların tapu iptali ve tesciline karar verilmediği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde dava konusu 1001 ve 1031 parsel sayılı taşınmazlardaki davalıların paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi, ayrıca kısa kararda kamulaştırılan dava konusu 788 parsel sayılı taşınmazın hem kamulaştırma bedelinin ödenmesine ilişkin 1. bentte hem de tapu iptali ve tescile ilişkin 2. bentte yazılması doğru görülmemiş, belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle mahkemenin 13.11.2014 tarihli 2012/1061 Esas, 2014/580 Karar sayılı hükmü bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, 08.12.2015 tarih ve 2015/452 Esas- 2015/519 Karar sayılı kararıyla kamulaştırılan taşınmazlar yönünden kamulaştırma bedelinin davacıya ödenmesine, diğer dava konusu ve kamulaştırma dışı kalan taşınmazlar yönünden davalıların paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Davalılar vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 15.11.2016 tarihli 2016/4139 Esas, 2016/9404 Karar “…davalılar vekili 19.07.2013 tarihli dilekçesinde, müvekkillerinin dolandırılmış olduğunu, davacılar ile satış vaadi sözleşmesini davalı müvekkillerine vekaleten imzalayan …’in danışıklı olarak hareket ettiğini beyan ederek … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu; savcılıkca soruşturma başlatıldığını belirterek 02.11.2013 tarihli dilekçesi ile … Cumhuriyet Savcılığının 2013/24229 soruşturma numaralı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece … Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/24229 soruşturma numaralı dosyasının akıbetinin araştırılması, soruşturmanın dava konusu satış vaadi sözleşmesini imzalayan davacı ile davalıların vekili hakkında olup olmadığı incelenerek gerektiğinde bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususunun incelenmesi, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken davalıların bu yöndeki itirazları dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 08.12.2015 tarih ve 2015/452 Esas- 2015/519 Karar sayılı kararıyla kamulaştırılan taşınmazlar yönünden kamulaştırma bedelinin davacıya ödenmesine, diğer dava konusu ve kamulaştırma dışı kalan taşınmazlar yönünden davalıların paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davanın açılması harca tabi usulü bir işlemdir. Davanın açılması nedeniyle alınacak yargı harçlarının türü, ödeme yeri, zamanı ve usulü 492 sayılı Harçlar Kanunu 27 ve devamı maddeleri ile bağlı tarifede gösterilmiştir. Harcın eksik yatırılması halinde yapılacak işlemler ve izlenecek yol ile harcın yatırılmamasına ve yaptırımı aynı Kanunun 27. ve 32. maddelerinde belirtilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 27. maddesinin son fıkrası hükmüne göre harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise, müteakip işlemlere ancak harç ödendikten sonra devam olunacağı vurgulanmış ve 30. madde de yargılama sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunacağı, takip eden oturum gününe kadar noksan değer üzerinden harç tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı, HUMK’nun 409. maddesinde (6100 sayılı HMK. md. 150) gösterilen süre içerisinde dosyanın işleme konulmasının eksik harcın ödenmesine bağlı olduğu açıklanmıştır.
Bu hükümlerle eksik harcın tamamlatılmasına ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir. Eksik harcın alınması durumunda bu hükümlere uyulması gerekir.
Görülmekte olan davada; dava açılırken dava değeri 500.000,00TL olarak gösterilmiş, bu bedel üzerinden 7.425,00TL peşin harç alınmış, davacı 05.02.2014 tarihinde 1.513,00TL ıslah harcı, 23.05.2014 tarihinde 1.867,00TL ve 23.06.2014 tarihinde 6.714,20TL tamamlama harcı yatırmıştır.
Mahkemece, tapu iptal ve tescile karar verilen hisselerin bedeli ve kamulaştırılan taşınmazlar yönünden kamulaştırma bedeli olarak tahsiline karar verilen miktarın toplamı üzerinden nispi karar harcı alınması gerekirken mahkemece yalnızca kamulaştırılan taşınmazların kamulaştırma bedeli olan 588.575,22TL üzerinden eksik nispi harca hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.