Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/3952 E. 2021/3580 K. 27.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3952
KARAR NO : 2021/3580
KARAR TARİHİ : 27.05.2021

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.03.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK’nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davalı …, taşınmazların satılmasını istemediğini belirterek davanın reddini savunmuş; diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 12 adet taşınmazdaki ortaklığın, aynen taksim mümkün olmadığından, satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Borçlu ortağın alacaklısı, İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak elbirliği mülkiyetine konu ve borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise borçlu payının satışı mümkün olduğundan ortaklığın giderilmesi davası açamaz.
Öte yandan, 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcut iken; 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle “Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz….” şeklinde düzenleme yapıldığından, artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; dava konusu 12 adet taşınmazda davalı borçlu …’nın müstakil payının bulunduğu anlaşılmakla, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale geldiğinden ve davacı alacaklının artık ortaklığın giderilmesini istemekte hukuki yararı kalmadığından mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Kabule göre de, gerekçeli karar başlığında davacı olarak davayı temlik alan … A.Ş.’nin gösterilmesi gerekirken, temlik eden … A.Ş.’nin gösterilmesi de doğru görülmemiş; bu nedenlerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 27.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.