Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/3591 E. 2019/990 K. 06.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3591
KARAR NO : 2019/990
KARAR TARİHİ : 06.02.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.07.2011 gününde verilen dilekçe ile yola müdahalenin men’i ve kal talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 20.04.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, yola elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacıya ait 193 parsel sayılı taşınmaz ait yola duvar ve benzeri yapılar yapmak suretiyle davalılar tarafından müdahale edildiğini belirterek yola elatmanın önlenmesini ve yola taşkın yapılan yapıların yıkılmasını talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar ve davalı vekilleri yola müdahalenin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece tesis edilen ilk hükümde davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 20.05.2014 tarih 2014/2324 Esas ve 2014/6510 Karar sayılı ilamı ile yolların kamunun ortak kullanımına tahsisli olduğu, davacının da yola müdahalenin men’i istemli davalarda aktif dava ehliyeti olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda inşa edilen bina arzın tamamlayıcı parçasıdır. Kural olarak bina, üzerinde bulunduğu ana gayrimenkule tabidir. Paylı mülkiyet rejimine tabi taşınmazda tüm paydaşlar arasında payları karşılığı kullanımlarına bırakılan kesimleri belirleyen ve geçerliliği tartışılamayacak bir anlaşma bulunduğu ileri sürülmediği sürece taşınmaz üzerindeki yapılarda da paydaşların tamamının taşınmazdaki payları oranında mülkiyet hakları bulunduğunun kabulü zorunludur. Hal böyle olunca da elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin bu tür davalarda, davalı taşınmazların tüm kayıt maliklerinin davada davalı olarak yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (13.6.1984 tarih ve 1982/358 Esas, 1984/710 Karar sayılı, yine 26.10.2005 tarih 2005/14-587 Esas, 2005/609 Karar sayılı, 2010/4-4 Esas, 2010/56 Karar sayılı ilamlarında) açıklandığı üzere elatmanın önlenmesinin yanı sıra yıkım isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin davada yer almaları gereklidir.
Somut olaya gelince;
1)Aleyhine elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilen 194 parsel maliki … oğlu … mirasçılık belgesine göre 03.04.2017 tarihinde hüküm tarihinden önce ölmüş olup, mirasçılarına gerekçeli karar tebliğ edilmiş, dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir. Hal böyle olunca … mirasçılarının HMK 27. madde uyarınca hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiş olup, her bir mirasçı yönünden usulüne uygun dava dilekçesi tebliği ile davada taraf olması sağlanmalıdır.
2)Ayrıca aleyhine elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilen tapu kayıt maliklerinden …’in nüfus kaydına göre tespit edilen mirasçılarına dava dilekçesi ve gerekçeli karar tebligatları yapılmış, mirasçılık belgesi temin edilmemiştir. Hal böyle olunca taraf teşkilinin usulüne uygun ve eksiksiz olarak sağlanması açısından tapu kayıt maliki …’e ait mirasçılık belgesi temini ile dava dilekçesi tebliğ edilmeyen mirasçıları varsa tespit edilerek, dava dilekçesinin tebliği ile davada taraf olmaları sağlanmalıdır.
Açıklanan nedenlerle usulüne uygun taraf teşkili sağlanmaksızın, yazılı şekilde yıkım kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.