YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3147
KARAR NO : 2021/3433
KARAR TARİHİ : 24.05.2021
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Davacılar-karşı davalılar vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 01.07.2016 tarihinde verilen dilekçeyle asıl dava ile ipotek bedelinin uyarlanması karşı dava ile ipoteğin kaldırılmasının talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 09.11.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar-karşı davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın asıl davacılar-karşı davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava ve birleştirilen davalar ipotek bedelinin uyarlanması, karşı davalar ise ipotek bedelinin kaldırılması isteğine ilişkindir.
Davacılar-karşı davalılar vekili, davaya konu 3312 ada 29 parseldeki 21 no’lu bağımsız bölümün 19.04.1989 tarihli satışında o zamanki para ile 10.000.000TL bedel üzerinden anlaşıldığını, bunun 2.100.000TL’sinin peşin, ödenmeyen 7.900.000TL’si için ise … …, … …, …, …, … ve … … lehlerine bu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, ipotek alacaklılarından … … … ve …’ın vefat etmesiyle geriye mirasçılarının kaldığını, davalının … … İcra Müdürlüğüne başvurup 7.900.000TL bedelden 6 sıfır atılarak 7.9TL şeklinde ipotek bedelinin depo edilmesini istediğini, ipotek bedelinin günümüz koşullarına uyarlanması gerektiğini ve ipoteğin tesisinden itibaren 27 yılın geçtiğini belirterek ipotek bedelinin günümüz ekonomik koşullarına uyarlanmasını talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, ipoteğin 26 sene öncesine dayandığını, borcun taşınmazın önceki maliki olan … tarafından ödendiğini, bu kişinin vefat ettiğini ve muris önceden ihmal ettiğinden terkin işlemlerinin yapılamadığını, ipotek lehtarlarıyla iletişime geçilemediğinden ipoteğin fekki talebinde bulunulduğunu, davacıların kötü niyetli olduklarını, zaten asıl alacağın tahsil edilmesi için 26 yıl beklemelerinin de bunu açıkladığını, ipoteğin kaldırılmasına bir kısım ipotek lehtarlarının da rıza gösterdiğini ve güncel bedelin 7,9TL olduğunu belirterek; asıl davanın reddi ile ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş; daha sonra asıl davacılar-karşı davalılar, aynı yer 22 no’lu bağımsız bölüm için …’a; aynı yer 23 nolu bölüm için ise …’a dava açmış, bu kişiler de asıl davacılar-karşı davalılara ipoteğin kaldırılmasına yönelik karşı dava açmışlar ve bu davalar eldeki dava ile birleştirilmiştir.
İlk derece mahkemesince, ipotek bedelinin güncelleştirilmesine ilişkin asıl davanın reddi ile ipoteğin kaldırılmasına ilişkin karşı davanın kabulüne; birleştirilen … … 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/289 Esas sayılı dava dosyasındaki ipotek bedelinin güncelleştirilmesine ilişkin asıl davanın reddi ile ipoteğin kaldırılmasına ilişkin karşı davanın kabulüne; birleştirilen … … 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/302 Esas sayılı dava dosyasındeki ipotek bedelinin güncelleştirilmesine ilişkin asıl davanın reddi ile ipoteğin kaldırılmasına ilişkin karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Asıl davacılar-karşı davalılar vekilinin istinaf talebi, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir.
Hükmü, asıl davacılar-karşı davalılar vekili temyiz etmiştir.
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir.
1- Davaya konu 3312 ada 29 parseldeki 21 nolu bağımsız bölüm yönünden yapılan temyiz incelemesinde; dava, TMK’nın 893. maddesinde düzenlenen satıştan doğan alacak nedeniyle tapuya tescil edilen kanuni ipotek istemine yönelik olup, bununla taşınmazın satış bedelinden ödenmeyen bakiye alacak teminat altına alınmaktadır. Buna göre; mahkemece, öncelikle taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri saptanmalı, bu değerin satış bedelinin ödenmeyen kısmına oranlanarak ulaşılan bedelin depo edilmesi için davacıya süre verilip sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
21 nolu bağımsız bölümün ipotek yükümlüsünün taşınmazı davalılardan …’a; 23 nolu bağımsız bölümün ipotek yükümlüsünin ise taşınmazı davalılardan …’a satmış olduğundan davalılar … ve …’un ipotek nedeniyle sorumluluğu resmi senette yazılı olan ipotek bedeli ile sınırlıdır. Bu nedenle asıl dava yönünden temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Birleştirilen … … 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/289 Esas ve 2016/302 Karar sayılı dava dosyaları yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; 22 no’lu bağımsız bölümü satın alan … ile 23 no’lu bağımsız bölümü satın alan … aleyhine satış bedelinden ödenmeyen miktar kadar TMK’nın 893. maddesine dayalı kanuni ipotek tesis edilmiş olup ilk derece mahkemesinin ipoteği karz ipoteği olarak nitelendirmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, satış akdi yapıldığında belirlenen toplam satış bedelinden ödenmeyen kısmın oranı yüzdelik (%) nispette tespit edilerek taşınmazın dava açma tarihindeki güncel değeri ile çarpılmak suretiyle bulunacak miktarın depo edilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davacılar-karşı davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan … Bölge Adliye Mahkemesinin 7. Hukuk Daire 2018/361 Esas ve 2018/374 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, karardan bir örneğin … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 24.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.