Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/3028 E. 2019/265 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3028
KARAR NO : 2019/265
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … ile davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, tapu iptali ve eski hale ihya sureti ile Hazine adına tescil isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, 1313 (1036) sayılı parsel olarak … Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilen taşınmazın 469,47 m2’lik kısmının, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de 5622 ada 4, 5, ve 6 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede … Belediyesince yapılmış olan 37 no’lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek 1313 (1036) sayılı kök parselin kadastro sınırları içinde imarla oluşturulan 5622 ada 4, 5 ve 6 sayılı imar parsellerinin 469,47 m2’lik binmeli alana isabet eden kısmının iptali ve Hazine adına tesciliyle tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir.
Davalı belediyeler vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, … Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve diğer davalılar hakkında açılan davanın kabulüne dair hükmün davacı vekili, davalı … Belediyesi vekili ve davalı … Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin, 20.01.2016 tarihli, 2014/14850 Esas – 2016/551 Karar sayılı ilamı ile; “çekişme konusu kısmın ihdas öncesi niteliği irdelenip değerlendirilmediği ve 775 sayılı Yasa’nın 3/2. Maddesi gereği belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmadığı” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak … Belediyesi hakkında karar verilmesi yer olmadığına ve diğer davalılar hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … vekili ve … vekili temyiz etmişlerdir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar … vekili, … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalılar … vekili, … vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK’nin 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Somut olaya gelince; hükme esas alınan 26.12.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu yerin kadastro çalışmaları sırasında tescil harici dere alanında kaldığının belirtildiği anlaşıldığından kadastro sırasında dere olarak belirlenen yerlerin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi hükmü uyarınca özel mülkiyete konu olmayan yerlerden olup, hakkında sicil oluşturularak özel mülkiyete konu edilemeyeceği gözetildiğinde, çekişmeli alanın dere vasfında olan kısmının kadastro harici bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinden mahkemece, kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli alanın ne kadarlık kısmının derede kaldığı teknik bilirkişi tarafından krokide gösterilmek suretiyle belirtildikten sonra bu kısmın kadastro harici bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere Hazine adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar … vekili, … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar … vekili, … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.