Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/2985 E. 2018/8940 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2985
KARAR NO : 2018/8940
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.05.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 6396 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşı …’nın 2/3 payını 06.05.2014 tarihinde 380.000,00TL bedelle davalıya sattığını, satış bedelinin önalım hakkının kullanılmasını engellemek amacıyla yüksek gösterildiğini, gerçekte 100.000,00TL olduğunu ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili, satış bedelinin resmi senette gösterilen bedel olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bedelde muvazaa iddiasının kanıtlamadığı gerekçesiyle tapuda gösterilen satış bedeli ile tapu harç ve masrafları toplamı 387.600,00TL üzerinden davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 14.11.2017 tarih 2016/17276 Esas, 2017/8468 Karar sayılı ilamı ile özetle; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile iddia olunan (100.000,00TL) bedel ile mahkemenin kabul ettiği önalım bedeli (387.600,00TL) arasındaki fark (287.600,00TL) üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdiri ile yargılama giderinin bu orana göre paylaştırılması gerekirken satış bedelinin tamamı üzerinden davacı yararına vekalet ücreti takdir olunarak yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, tapu iptali ve tescil ile bedelin davalı yana ödenmesi ve ilam harcı yönünden önceki karar kesinleşmiş olmakla bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına; davacı tarafından yapılan 260,00TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 67,07TL kısmının ve davacı vekili için takdir olunan 10.750,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan 144,30TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 107,07TL kısmının ve davalı vekili için takdir olunan 23.206,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nin 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece, bu husus göz önünde bulundurulmaksızın, tapu iptali ve tescil ile bedelin davalı yana ödenmesi ve ilam harcı yönünden önceki kararın kesinleşmiş olduğundan söz edilerek “bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 12.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.