Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/2824 E. 2019/895 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2824
KARAR NO : 2019/895
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2010 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.03.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 297 parsel sayılı taşınmazın 5/973 payının davalı tarafından 23.11.2010 tarihinde satın alındığını, satış bedeli ve masrafların depo edilmesi karşılığında davalı adına kayıtlı payın önalım hakkı gereği iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
Davalı, taşınmazların resmi akitte gösterilenden daha fazla bedelle satın alındığını, bedelin düşük gösterildiğini ve taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizce; davalı fiili taksim savunmasında bulunduğundan bu konuda davalıya delillerini sunması için mehil verilmesi, delil bildirildiği takdirde toplanması, varsa davacı delillerinin de toplanarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği sebebiyle hükmün bozulasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile dava konusu 297 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı 5/973 payının tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; dava konusu 297 parsel sayılı taşınmazın 3083 sayılı Yasa’ya göre yapılan toplulaştırma işlemi neticesinde 26.04.2013 tarihinde kütük sayfasının kapatılarak 110 ada 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22 ve 23 sayılı parseller olarak tapu kaydının oluşturulduğu, ne var ki mahkemece işlerliğini yitiren 297 parsel sayılı taşınmaz yönünden hüküm kurulduğu, hükmün bu haliyle infaza elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, dava konusu 297 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma işlemi sonucu oluşan yeni parsel kayıtları incelenerek tarafların hangi parselde paydaş oldukları ve paydaşlıklarının devam edip etmediği belirlendikten sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Bu hususlar gözardı edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.