Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/2794 E. 2018/8648 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2794
KARAR NO : 2018/8648
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.02.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 26.12.1985 tarihli tapu tahsis belgesi ile hazineye ait 22.363 m2 yüzölçümlü 1099 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 367,50 m2’lik kısmının müvekkiline tahsis edildiğini, 30.01.1986 tarihinde de tapunun beyanlar hanesine tahsis şerhi konulduğunu, … Defterdarlığının 01.12.2005 tarihli 60609 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın 15.12.1981 tarihli 1/1000 ölçekli … Nazım İmar planında kısmen okul, kısmen yol, kalan kısmın da kamuya ayrılan depolama alanında kaldığı gerekçesiyle tapu tahsis belgesinin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine … 1. İdare Mahkemesinin 2006/359 Esas sayılı dosyası ile … Deftardarlığının 01.12.2015 tarihli kararı ve 1. Bölge Tapu Müdürlüğünün tapu kaydındaki tahsis şerhinin iptal edildiği hususunun bildirilmesine dair 09.12.2005 tarihli 14378 sayılı işleminin iptali istemiyle dava açtıklarını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu tahsis belgesine konu kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, olmadığı taktirde enkaz bedelinin davalılardan tahsilini, bu da mümkün olmazsa müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, davacının dayandığı tapu tahsis belgesinin, taşınmazın imar planında kısmen okul, kısmen yol ve kısmen de kamuya ayrılan alanda kaldığı için iptal edildiğini, davacının bu nedenle dava açma hakkı olmadığını ve tescil için gerekli diğer yasal şartların da bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, husumet itirazında bulunmuş; davacının dayandığı tapu tahsis belgesinin iptal edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazda, davalı Hazine adına kayıtlı 43/800 payın tamamı ile davalı … Belediyesi adına kayıtlı 757/800 paydan 2151/448839 payın iptali ile davacı adına tesciline ilişkin verilen kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 04.02.2016 tarihli 2015/13967 Esas 2016/1454 Karar sayılı ilamı ile özetle; davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde, davacının dayandığı tapu tahsis belgesinin ve tapu tahsis şerhlerinin iptaline karar verildiği belirtilerek buna ilişkin idari yargı kararlarının dosyaya sunulduğu, ancak davacı adına düzenlenen tapu tahsis belgesinin iptali ile tapu kaydındaki tahsis şerhinin terkininden sonra davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 26.04.2011 tarihli dilekçede, … Belediye Başkanlığınca mahkemeye sunulan 03.03.2011 tarihli ve 1674 sayılı belgede açıklanan imar durumu bilgilerine göre, tapu tahsis belgesinin verildiği tarihte geçerli olan dava konusu 1 no’lu parsele ait 15.12.1981 tarihli ve 1/1000 ölçekli olan imar planında 1 nolu parselin tamamının kamuya tahsis edilmediği; ortaokul, konut ve yol alanında kaldığının belirtildiği ve tamamı 22.363 m2 olan parselde ortaokul ve yol haricindeki kısmın konut alanına tahsis edilmiş olduğunun bildirildiği, 30.03.2011 tarihli duruşmada da buna ilişkin belgenin mahkemeye sunulduğu; hükme esas teşkil edecek ve yargılamanın seyrini etkileyecek olan bu yeni belge sebebiyle davacı tarafından … 1. İdare Mahkemesinin 2011/563 Esas sayılı dosyası ile yargılamanın yenilenmesinin talep edildiği, davacının bu başvurusu sonucunda tahsis belgesinin iptaline ilişkin idari işlemin iptali sözkonusu olabileceğinden HMK nun 165. maddesi gereğince bu hususun bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden söz edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, … Tapu Müdürlüğü aleyhinde açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine; … Belediyesi yönünden önceki hükmün temyiz edilmeyerek kesinleştiği gerekçesiyle bu davalı yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına; davalı Hazine yönünden ise idare mahkemesinde görülen yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin davanın reddedildiği ve kararın derecattan geçerek kesinleştiği, bu durumda tahsis işleminin iptalinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Hazine adına kayıtlı 43/800 payın iptali ile davacı adına tesciline ve davacı tarafından depo edilen 105.104,00 TL bedelin payı oranında davalı Hazineye ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda mahkemece, her ne kadar bozma ilamına uyularak, … 1. İdare Mahkemesinin 2011/563 Esas sayılı dosyasında görülen yargılamanın yenilenmesine ilişkin davanın sonucu bekletici mesele yapılmış ise de anılan mahkemenin 28.10.2011 tarihli 2011/1521 Karar sayılı kararı ile yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verildiği ve kararın Danıştay 14. Dairesinin 20.03.2013 tarihli 2012/434 Esas 2013/1950 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, bu durumda … Defterdarlığının tapu tahsis belgesinin iptaline ilişkin 01.12.2005 tarihli 60609 sayılı kararı ile 1. Bölge Tapu Müdürlüğünün tapu kaydındaki tahsis şerhinin iptal edildiği hususunun bildirilmesine dair 09.12.2005 tarihli 14378 sayılı işleminin hukuki geçerliliğini halen koruduğu anlaşıldığından mahkemece, davacıya ait geçerli bir tapu tahsis belgesi bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.