YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2587
KARAR NO : 2019/353
KARAR TARİHİ : 15.01.2019
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.05.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava konusu 114 ada, 32 ve 106 ada 15 parsel sayılı taşınmazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına; diğer taşınmazlar yönünden davanın kabulüne dair verilen 04.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı borçlu …’un borcundan dolayı İİK’nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesi uyarınca dava konusu 114 ada 32; 101 ada 52 ve 54; 103 ada 7 ve 11; 106 ada 3, 6 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiş, daha sonra 114 ada 32 ve 106 ada 15 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davayı atiye bıraktıklarını beyan etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu 114 ada 32 ve 106 ada 15 parsel sayılı taşınmazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına; diğer taşınmazlar yönünden davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar …, …, …, …, …, … ve … temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi mallarda paydaşlar veya ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMK’nin 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu itibarla, paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; yargılama sırasında dava konusu 103 ada 11 parsel sayılı taşınmazda iştirak halinde malik davalı…’un 07.09.2011 günü, davalı …’un ise 20.03.2012 günü öldüğü mirasçılarının davada taraf olmadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda… ve …’un mirasçılık belgeleri uyarınca mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, dava konusu 103 ada 11 parsel sayılı taşınmazın maliklerinin tapu kaydında … kızı … ve … olduğu, davalıların ise … kızı … ile … olduğu anlaşılmıştır. Adı geçen tapu malikleri ile davalıların aynı kişi olup olmadığı üzerinde durularak; aynı kişi olduklarının tespit edilmesi halinde davacıya idari yoldan tapu kaydının düzelttirilmesi, olmadığı takdirde tapuda isim tashihi davası açmak üzere ilgilisine yetki ve makul süre verilerek çelişki giderildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden davanın esastan sonuçlandırılması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar …, …, …, …, …, … ve …’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.