Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/2167 E. 2019/100 K. 08.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2167
KARAR NO : 2019/100
KARAR TARİHİ : 08.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davası ile birleştirilen tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26.02.2018 gün ve 2016/9353 Esas – 2018/1412 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı – birleştirilen dava davacısı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR

Dava ve birleştirilen dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, Hazine’ye ait 11873 m2’lik 863 (17) kadastro parsel sayılı taşınmazın, öncelikle … Belediyesi Encümeni’nin, 04.06.1998 tarihli ve 2918 sayılı Encümen Kararına istinaden 38 no’lu imar düzenleme bölgesinde yapılan imar uygulaması sonucunda imar planında park alanında kalan 4959 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olarak tescil edildiğini, bilahare … Büyükşehir Belediyesi Encümenince 28.02.2007 tarihli, 420 ve 421 sayılı Encümen Kararı doğrultusunda imar uygulamasına dahil edilerek imar parsellerine şuyulandırıldığını, yapılan imar uygulamalarına dayanak encümen kararlarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek Hazine’ye ait 863 (17) kadastral parsel sayılı taşınmazın kadastral sınırları üzerinde tesis edilen 4724 ada 2 parsel sayılı imar parselinin ve yine kadastral parselin sınırları içerisinde imar ile oluşturulan park alanının 863 (17) kadastral parsel sayılı taşınmaza isabet eden kısmının Hazine adına tescili ile eski hale iadesini, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsilini istemiştir.
Davacı Hazine vekili birleştirilen davada, 1477 (3028) parsel sayılı taşınmazın 605 m2’lik kısmının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde … Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de 4724 ada 2 parsel sayılı imar parselinin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede … Belediyesince yapılmış olan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek tapu iptali ve hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir.
Davalı – birleştirilen davalı Belediyeler vekilleri ve davalı – birleştirilen davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davada … Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden eski hale ihya isteğinin kabulü ile Hazine adına tesciline dair verilen hükmün davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 07.12.2013 tarihli, 2012/13150 Esas – 2013/1518 Karar sayılı ilamı ile; çekişme konusu taşınmazın … Belediyesinin hangi imar düzenlemesi içinde kaldığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, taşınmazın 38 no’lu imar uygulaması kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde, anılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmediği gözetilerek davanın reddedilmesi gerektiğinin düşünülmesi, soruşturmanın bu doğrultuda eksiksiz tamamlanarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, birleştirilen davada … Belediyesi yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın kabulüne dair verilen hükmün davalılar … Büyükşehir Belediyesi vekili ve … Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 14.02.2014 tarihli, 2014/603 Esas – 2014/1287 Karar sayılı ilamı ile; çekişme konusu taşınmazın, 775 sayılı Yasa’nın 3/2. maddesinde öngörülen belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak soruşturmanın bu doğrultuda eksiksiz tamamlanarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece birleştirilen davada, 22.01.2015 tarihli celsede bozma ilamına uyularak davanın … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/533 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece asıl davada, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu çekişme konusu taşınmazın 775 sayılı Yasa’nın 3/2. maddesi gereği belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olduğu gerekçesiyle davanın ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı- birleştirilen davacı Hazine vekilinin temyizi üzerine hükmün, Dairemizin 26.02.2018 gün ve 2016/9353 Esas – 2018/1412 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.
Davacı- birleştirilen davacı Hazine vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunlu olup, bu durum usuli kazanılmış hakkın bir gereğidir.
Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
Somut olaya gelince, asıl dava bakımından yapılan incelemede, … Belediyesince yapılan 38 no’lu imar düzenlemesinin çekişme konusu alanla ilgili olarak halen geçerliliğini koruduğu uygulama neticesinde alınan bilirkişi raporu, encümen kararları, İdare Mahkemelerinin … tarafından yapılan imar düzenlemesinin iptaline ilişkin kesinleşmiş ilamları ve aynı nitelikteki emsal dosyalardan anlaşılmaktadır. O halde, anılan 38 nolu imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez. Hal böyle olunca; mahkemece bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dava konusu taşınmazın 775 sayılı Yasa’nın 3/2. maddesinde öngörülen belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan; birleştirilen dava yönünden yapılan incelemede ise, verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 14.02.2014 tarihli, 2014/603 Esas – 2014/1287 Karar sayılı ilamı ile; çekişme konusu taşınmazın, 775 sayılı Yasa’nın 3/2. maddesinde öngörülen belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak soruşturmanın bu doğrultuda eksiksiz tamamlanarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, mahkemece 22.01.2015 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına ve dava dosyasının eldeki asıl dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verildiği, ne var ki bozma ilamına uyulduğu halde bu doğrultuda gerekli araştırma yapılmaksızın davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.
Hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken maddi hata nedeniyle onanmasına karar verildiği anlaşıldığından, açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin karar düzeltme itirazları yerinde görüldüğünden, Dairemizin 26.02.2018 gün ve 2016/9353 Esas – 2018/1412 Karar sayılı ilamı ile onama ilamı kaldırılarak, yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı – birleştirilen davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26.02.2018 gün ve 2016/9353 Esas – 2018/1412 Karar sayılı ilamı ile onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.