Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/2157 E. 2021/653 K. 08.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2157
KARAR NO : 2021/653
KARAR TARİHİ : 08.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.09.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.11.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı …vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 09.03.2014 tarihinde vefat eden …’in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk olarak mahkemece davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 07.04.2014 tarih ve 2015/15197 Esas, 2015/11275 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı … A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK’nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu’nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Somut olayda;
1-Davalı … A.Ş.’nin alacağını 20.02.2013 tarihli temlik sözleşmesi … Varlık Yönetimi A.Ş.’ye devretmesi karşısında … Varlık Yönetim’in ise temlik edilen alacağı iade ettiğini beyan etmesi üzerine alacağın akıbetinin araştırılarak … A.Ş. yönünden husumetin araştırılmadığı,
2-Davalı … Bankası A.Ş. ve … Vergi Dairesi Müdürlüğünün alacağına ilişkin araştırma yapılmadığı,
3-Mahkemece, dosyaya vekaletname ibraz ederek dilekçe veren … Varlık Yönetim A.Ş.’in murisin borcunu temlik aldığına ilişkin temlik sözleşmesini istense de, cevabının gelmediği, akıbetinin ise araştırılmadığı,
4-Bunların yanı sıra mahkemece yapılan incelemelerde ölüm tarihi esas alınarak murisin borçlarının miktarının belirlenmediği, murise ait araç ve banka kaydının bulunup bulunmadığı ölüm tarihi esas alınarak araştırılmadığı, murisin adına kayıtlı olduğu tespit edilen … plakalı motosikletin değerinin tespit edilmediği, bankalardan ölüm tarihi esas alınarak murise ait mevduat bulunup bulunmadığının sorulmaması, mirasçıların mirası kabul anlamına gelecek davranışlarda bulunup bulunmadığı araştırılmadan hüküm kurulduğu görülmüştür.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.