Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/162 E. 2020/2199 K. 25.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/162
KARAR NO : 2020/2199
KARAR TARİHİ : 25.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2008 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın …, … ve davalı … yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden onanmakla kesinleştiğinden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen 20.12.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili, davalılar … vekili ve … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral parselin ihyası, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, Kabasakal Köyü 1063 (91) sayılı kök kadastro parselinin ve 849, 850, 851, 852, 663 kadastro parsellerinin, davalı … Belediyesinin 37 No’lu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı … Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; ancak yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; tapu iptal ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanması, ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı Belediyeler vekilleri ve davalı … vekili, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 27.12.2012 tarihli, 2012/15342 Esas, 2012/15942 Karar sayılı ilamı ile “…Seyhan Belediyesi yönünden verilen kararın isabetli olduğu, öte yandan çekişme konusu taşınmazlardan 663 parsel sayılı taşınmazla ilgili 40 No’lu imar düzenlemesinin; 849, 850, 851, 852 ve 865 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili 38 No’lu imar düzenlemesinin yapılmış olup idari yargı yerinde iptal edilmediğinden halen geçerliliğini koruduğundan bu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılarak, bu taşınmazlar yönünden verilen hükmün onanmasına karar verilmiştir. 1063 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda 37 No’lu imar düzenlemesinin yapıldığı ve bu düzenlemenin idari yargı yerinde iptal edildiği anlaşıldığından bu parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru değildir” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; 1063 parsel sayılı taşınmazın ihyası suretiyle bu parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, diğer parseller yönünden ise önceki verilen hükmün onanması nedeniyle yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı Hazine vekili, davalılar … vekili ve … vekili temyiz etmişlerdir.
20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.