Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/1203 E. 2020/2003 K. 20.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1203
KARAR NO : 2020/2003
KARAR TARİHİ : 20.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.06.2008 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı Adana … vekili, davalı …, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, … Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve diğer davalılar hakkında açılan davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 03/12/2013 tarih ve 2012/10751 Esas-2013/15183 Karar sayılı ilamıyla “…1142 No’lu imar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, 1142 No’lu kök parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişinin krokisinde A ve D harfleri ile gösterilen yolda kalan kısımların kabul kapsamı dışında bırakılmış olması da doğru değildir.
Öte yandan; dava kabul edildiği halde, yargılama giderlerinin bir kısmının davacı üzerinde bırakılması da isabetsizdir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak … Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve diğer davalılar hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili, davalı … vekili, davalı … vekili, davalı Adana … vekili ve davalı … vekili temyiz etmişlerdir.
20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili, davalı … vekili, davalı … vekili, davalı Adana … vekili ve davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.