Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2018/1147 E. 2018/8855 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1147
KARAR NO : 2018/8855
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.03.2015 tarihinde verilen dilekçeyle mirasın hükmen reddi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 11.05.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, 29.01.2008 tarihinde vefat eden …’nin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinde, davanın 3 aylık yasal süre içinde açılmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı, davanın şartlarının oluşup oluşmadığının mahkemece araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın şartlarının oluşup oluşmadığının mahkemece araştırılması gerektiğini, murisin 02.04.2015 tarihi itibiariyle 434.728,39TL. vergi borcunun bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne verilmiştir.
Hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekilince talep edilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK’nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu’nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Yerel mahkemece davanın kabulüne, bölge adliye mahkemesince de istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş ise de, yerel mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, yerel mahkemece murisin ölüm tarihi (29.01.2008) baz alınarak murisin vergi borcunun kaynağı ve miktarı tespit edilmeden, 29.01.2008 itibariyle bankada mevduatının bulunup bulunmadığı ilgili banka şubelerinden araştırılmadan, murisin … İli, … İlçesi, … Mahallesi 421 ada 3 parsel ve 434 ada 25 parsel sayılı taşınmazlardaki hissesinin ölüm tarihi itibariyle değerinin hesaplanması için bilirkişilerden ek rapor alınmadan, davacının TMK 610. maddesi kapsamında kalacak davranışlarda bulunup bulunmadığı üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 11.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.