Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2017/679 E. 2020/7847 K. 26.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/679
KARAR NO : 2020/7847
KARAR TARİHİ : 26.11.2020

14. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/09/2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili ve davalı dernek temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların müştereken malik olduğu 1 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar, davacı ile dava dışı müteahhit ….İnş. Ltd. Şti. arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmaz üzerinde bir bina inşa edildiğini, binanın kaçak olması nedeniyle taşınmazda kat mülkiyeti kurulamadığını, bunun üzerine davacının adına kayıtlı payları kısım kısım daire sahiplerine satmaya başladığını, ancak bir daireye düşen arsa payından daha küçük paylarla birden fazla kişiye satış yapıldığından davacının taşınmazda payının kalmadığını, bu nedenle davacı aleyhinde tapu iptali ve tescil davası açtıklarını belirterek anılan davanın sonucunun beklenmesini ve davanın reddini savunmuşlardır.
Bir kısım davalılar tarafından, davacı … aleyhine İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/96 Esas sayılı dosyasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası sonunda mahkemece, 18.11.2014 tarihli ve 2014/301 sayılı karar ile üzerinde yıkılması gereken kaçak bir yapı bulunan dava konusu taşınmazda, bağımsız bölüm satışı yapılmadığından, kaçak yapıdaki dairelere bağlı olarak arsa payının hesaplanıp tescilinin mümkün olamayacağı, sicil kaydının yolsuz olarak oluşturulduğu iddiasının ise resmi senede karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; taraflarca temyiz edilmeyen hükmün 27.01.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 1264 ada 60 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın, aynen taksim mümkün olmadığından, satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hüküm, bir kısım davalılar vekili ile davalı Erzincan/Bozyayla Köyü Kalkındırma Derneği tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Yapılan bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın UYAP sisteminden alınan güncel tapu kaydına göre, dava dışı …’ın, hükümden önce 18.03.2015 tarihinde 5/216 pay satın almak suretiyle taşınmazda paydaş hale geldiği, ancak anılan kayıt malikinin davada taraf olarak yer almadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydının ilgili tapu müdürlüğünden temin edilerek taraf teşkilinin denetlenmesi ve davada taraf olarak yer almayan tapu kayıt maliklerinin usulüne uygun şekilde davaya katılımı sağlandıktan sonra işin esası hakkında oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 26.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.