Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2017/5094 E. 2021/2043 K. 23.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5094
KARAR NO : 2021/2043
KARAR TARİHİ : 23.03.2021

14. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.02.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ile tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 21.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı vekili, müvekkili … ve … arasında 644 parselde sayılı taşınmazda bulunan hissesinin tamamı için 11/05/2000 tarihli satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, yapılan satış vaadi sözleşmesi uyarınca müvekkilinin sözleşme bedelini nakden ödediğini ancak vaad borçlusunun kendi üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, davalı adına bulunan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini, birleştirilen dava ile tapu iptal ve tescil olmazsa tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin taşınmazın davalı adına kayıtlı olmaması nedeniyle reddine, birleştirilen davanın kısmen kabul kısmen reddine; 2.244,40 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nun “Tarafta iradi değişiklik” başlıklı 124. maddesinde; “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” hükmü yer almaktadır.
Yasa koyucu bu hükümle usul ekonomisini gözetmiş ve yargılamaların daha hızlı ve sürüncemede kalmamasını hedeflemiştir.
Somut olayda; davalı … arasında 644 parselde sayılı taşınmazda bulunan 150/23040 hissesinin tamamını 11/05/2000 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı vaad etmiştir. Tapu sicil Müdürlüğünün 08.05.2012 tarihli yazısından 644 numaralı parselde davalı adına kayıtlı bulunan 150/23040 hissenin davalı … tarafından 08/12/2000 tarihinde 3576 yevmiye numarası ile davalı …’a satıldığı anlaşılmıştır. Tapu iptal ve tescil davaları tapu kayıt maliki aleyhine açılacağından dava tarihi itibariyle dava konusu hissenin malikinin … olduğu ancak Tapu Sicil Müdürlüğünün 08.05.2012 tarihli yazısından anlaşıldığından davalı olarak tek başına …’ın gösterilmesi yukarıda belirtilen yasa hükmü gereğince kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince tarafta iradi değişiklik değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.