Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2017/2713 E. 2020/8205 K. 08.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2713
KARAR NO : 2020/8205
KARAR TARİHİ : 08.12.2020

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/07/2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan …, … ve diğerleri vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili; dava konusu 9236 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan …, … ve diğerleri vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
1-HMK’nın 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu itibarla, ortaklığın giderilmesi davalarında, dava konusu taşınmaz maliklerinin veya mirasçılarının tamamının davada taraf olarak yer almaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nnn 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
Somut olayda; dava konusu 9236 ada 2 parsel sayılı taşınmazda dava dışı …’ın, … Belediyesi Başkanlığının payını 07.05.2014 tarihinde satın almak suretiyle paydaş olduğu, ancak …’ın davaya dahil edilmeden yokluğunda yargılama yapılarak 12.11.2015 tarihinde ortaklığın giderilmesine karar verildiği görülmüştür. Bu durumda; yargılama devam ederken kendisine pay devri yapılan …’a husumet yöneltilerek, adı geçenin davaya katılımı sağlandıktan sonra varsa savunma ve delilleri toplanılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeksizin eksik taraf teşkili ile hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; davalılardan … Belediye Başkanlığının dava devam ederken taşınmazdaki payını …’a devretmiş olması nedeniyle yargılama sırasında taraf değişikliği olduğu halde, davalı olarak önceki paydaş … Belediye Başkanlığı’nın gerekçeli karar başlığında taraf olarak gösterilmesi de doğru görülmemiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir.
Somut olaya gelince; kararı temyiz edenlerden … ve …’ın dava konusu taşınmaz üzerindeki binaya yönelik muhdesat iddiasında bulundukları, ancak tapu kütüğünün “beyanlar” hanesinde “Bina …’e aittir.” açıklamasına yer verildiği anlaşılmakla, bu kişilere muhdesat iddialarına ve beyanlar hanesindeki açıklamaya ilişkin gereken davayı açabilmeleri için uygun süre verilmesi, verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenilmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi mahkemece davaya devam edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 08.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.