YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2680
KARAR NO : 2021/702
KARAR TARİHİ : 09.02.2021
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 18/12/2012 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dava dışı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 594. maddesine dayalı olarak mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, Ankara ili, Akyurt ilçesi, Kalaba Mahallesi 547 parsel sayılı taşınmaz maliki … mirasçılarının tespit edilmediğini belirterek Türk Medeni Kanununun 594. maddesine göre Maliye Hazinesi’nin mirasçılığına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, dava dışı … temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. 501. maddesine göre ise, mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası devlete geçer.
Türk Medeni Kanunun 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır.
Türk Medeni Kanununun 594. maddesi ile “Mirasbırakanın mirasçısı bulunup bulunmadığı veya mirasçıların tamamı bilinmiyorsa, sulh hakimi uygun araçlarla ve bir ay ara ile iki defa ilan yapıp hak sahiplerini son ilandan başlayarak en geç bir yıl içinde mirasçılık sıfatlarını bildirmeye çağırır. İlan süresinde kimse başvurmazsa ve sulh hakimi de hiçbir mirasçı tespit edememişse, miras sebebiyle istihkak davası açma hakkı saklı kalmak üzere miras Devlete geçer.” düzenlemesi getirilmiştir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK md.7). Hakim çekişmesiz yargıda re’sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Türk Medeni Kanununun 29. maddesinde bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren tarafın iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, 30. maddesinde ise doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir.
Somut olayda; dava konusu 547 parselin … mirasçıları adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede dava konusu taşınmazların 13.06.2016 tarihinde 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yenilemeye tabi tutulduğu, taşınmazın güncel tapu kaydının dosya arasında olmadığı görülmüştür.
Ayrıca, davanın 18.12.2012 tarihinde açıldığı, mahkemenin 2012/142 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, ancak temyize esas hükmün 2015/111 Esas sayılı dosya üzerinden verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin 2012/142 Esas sayılı dosyasından 547 parsel maliki …’ın mirasçılık belgesi talebine ilişkin tefrik kararına rastlanılamamıştır. Öte yandan, dosyada 12.04.2013 havale tarihli iki adet ilan bulunmasına rağmen, ilanların nerede ve ne zaman yapıldığı da anlaşılamamaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında mahkemece; 2012/142 Esas sayılı dosyanın onaylı bir örneği dosya arasına alınmalı, 12.04.2013 havale tarihli iki adet ilanın da ilan yeri ve zamanı da belirli olacak şekilde dosyaya eklenmelidir. 547 parsel sayılı taşınmazın tedavüllü güncel tapu kaydı, kadastro tutanağı, varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları, taşınmaza ait tüm dayanak bilgi ve belgeleri ile birlikte ilgili tapu sicil müdürlüğünden getirtilmelidir. Murisin adres ve kimlik bilgileri araştırılmalı, nüfus kayıtları Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden sorulmalıdır. Gerekirse, kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halinde taşınmaz başında keşif yapılmasına karar verilerek, tanık olarak beyanlarına başvurulmalıdır. Bu kişilerin hayatta olmadıklarının anlaşılması halinde taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek köyün yaşlı kişilerinin tespiti sağlanıp yeniden yapılacak keşifte tanık olarak beyanları alınmalıdır. 02.05.2015 günü keşifte beyanları alınan mahalli bilirkişiler de tekrar dinlenilerek muris …’ın mirasçıları açık şekilde tespit edilmelidir.
Muris …’ın mirasçılarının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tek tek tespit edilmesi halinde davanın reddine karar verilmeli, mirasçılarının tespit edilememesi halinde ise davanın kabulüne karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 09.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.