Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2017/2349 E. 2021/1123 K. 22.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2349
KARAR NO : 2021/1123
KARAR TARİHİ : 22.02.2021

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılardan Alaşehir Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
A- Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
B- Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
C- Tebligat Kanununun 35. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince,
1-Gerekçeli kararın davalılardan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’a doğrudan doğruya Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, gerekçeli kararın usulsüz olarak tebliğ edilen adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi,
2- Davalılardan … ve …’ye çıkartılan gerekçeli karar tebligat tutanaklarının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla tebligat çıkartılmış ise, tebligat tutanaklarının dosya arasına alınması çıkartılmamış ya da tutanakların bulunamaması halinde adı geçen davalılara tekrar tebligat yapılması,
3- Davalılardan … ile …’e gerekçeli karar, ilk seferde 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince tebliğ edilmişse de adı geçen davalıların UYAP sistemindeki nüfus kaydı incelendiğinde bu kişilerin adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunduğu anlaşılmış olup, gerekçeli karar tebligatlarının adres kayıt sistemindeki adresine yapılmadan doğrudan Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğundan davalılardan … ile …’e 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğ edilmesi,
4- Mahkemece verilen kararda davalılardan …’ye velayeten annesi … davalılar arasında görülmesine rağmen gerekçeli karar tebligatının …’a yapılmadan karar tarihinde 16 yaşında olan 2000 doğumlu …’ye yapıldığı görülmüş olup bu nedenle gerekçeli karar tebligatının …’a yapılması,
5- Davaya konu taşınmaz paydaşlarından ölü olduğu belirtilen … ve…’a ait mirasçılık belgelerinin dosya arasında bulunmadığı anlaşılmış olup adı geçen muris paydaşlara ait mirasçılık belgelerinin dosya arasına eklenmesi ile temyiz süresinin beklenilmesi gerekmektedir.
Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 22.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.