Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2017/214 E. 2017/6880 K. 27.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/214
KARAR NO : 2017/6880
KARAR TARİHİ : 27.09.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.07.2014 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı köy tüzel kişiliği vekili davacı ile davalı köy tüzel kişiliği arasındaki sınırların taraflar arasındaki ihtilafsız köy hududnamelerine dayalıyken, yaklaşık iki yıl önce davalı… Köyünde başlayan kadastro çalışmaları sonrasında davacı köyün 101/1 parsel olarak sınırlandırılan mera vasfındaki yerini davalı köyün sahiplendiğini, hem de istifadesine mani olduğunu; … Köyünde de kadastro çalışmalarının devam ettiğini dava konusu yerin … köyünde yapılan kadastro faaliyeti sırasında işlem gördüğünü, davacı köydeki kadastro faaliyet alanının dışında kaldığını, bu nedenle iki köy arasındaki sınırların mevcut hudutnameye göre tespiti ile davalı köyün müdahalesinin menine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce mera komisyon çalışmalarının devam ettiği, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden söz edilerek bozulmuştur. Bozma kararına uyulmuş ve bu kez mahkemece mera komisyon çalışmalarının ileri yıllarda ödenek gelir ise devam edeceği, bu nedenle uyuşmazlığın komisyonca giderilemediği, henüz mera sınırları belirlenmediğinden elatmanın söz konusu olmayacağı gerekçesi reddedilmiştir.
Hükmü davacı köy tüzel kişiliği vekili temyiz etmiştir.
Davacı köy, kadastro tesbitinde davalı köy sınırı içinde kalan ve davalı köy lehine sınırlandırılan meranın kadim meraları olduğu iddiasına dayalı elatmanın önlenmesi istemi ile dava açmıştır. Dosya içindeki yazışmalardan anlaşılıyor ki dava konusu yerde ödenek yokluğu nedeniyle mera komisyon çalışmaları devam etmemektedir. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözümsüz bırakacak şekilde karar verilmesi doğru değildir. Meranın aidiyetinin çekişmeli olduğu anlaşıldığından taraf delillerinin toplanması, davacı köyün meradan yararlanma hakkı bulunup bulunmadığının tesbiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA; istek halinde temyiz harcını yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.9.2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.