Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2017/1856 E. 2021/645 K. 04.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1856
KARAR NO : 2021/645
KARAR TARİHİ : 04.02.2021

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.05.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesinin iptali isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, Suriye uyruklu mirasbırakanlar … kızı …’nın 16.07.1964 tarihinde, … oğlu …’nın 29.04.1974 tarihinde öldüğünü, mirasbırakan …’ya dair Halep Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.02.1976 tarihli 114 Esaslı 114 Kararlı, mirasbırakan …’ya dair Halep Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.06.1976 tarihli 151 Esaslı 151 Kararlı yabancı mirasçılık belgelerinin … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/626 Esas ve 1984/472 Karar sayılı ilamı ile tanınmalarına ve tenfizine karar verildiğini, mirasbırakanların mirasçılarının bir kısmının Türk vatandaşı bir kısmının Suriye vatandaşı olduğunu, her iki mirasbırakanın da Türkiye’de pek çok sayıda taşınmazının bulunduğunu, taşınmazlara 1062 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan 1939, 1942, 1957 ve 1966 tarihli kararnamelerle getirilen sınırlamalar gereğince Hazine tarafından el konulduğunu, Türkiye’de bulunan taşınmaz malların Türk yargısının münhasır yetki alanında olmasına karşın belirtilen Kanun ve Kararnameler gözetilmeksizin ve belirtilmeksizin, yasal düzenlemelere aykırı olarak yasal hasım olan Hazineye husumet yöneltilmeksizin taşınmazların intikali sonucunu doğuran yabancı mirasçılık belgelerinin tanınmasına karar verilemeyeceğini belirterek … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/626 Esas ve 1984/472 Karar sayılı ilamının iptalini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, mirasbırakanların Suriye uyruklu olduğuna ilişkin ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının iddiasına dayanak evrakların asıllarını sunması gerektiğini belirtmiş; 01.10.1966 gün ve 6/7104 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesindeki hükümlerin, 1966 yılından önce öldüğü iddia olunan mirasbırakan …’nın mirasçıları hakkında uygulanamayacağından davanın reddini savunmuştur.
Kilis Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/784 Esas, 2012/873 Karar ve 28/11/2012 tarihli görevsizlik kararı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2013/14637 Esas, 2014/13857 Karar ve 30.06.2014 tarihli kararı ile bozulmuş; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yabancı mahkemeler tarafından verilen mirasçılık belgeleri, Türk Mahkemesince tanınmakla Türk Mahkemesi tarafından verilmiş bir mirasçılık belgesi gibi hüküm ve sonuç doğurur. Bu olgunun sonucu olarak, Türk Mahkemelerince verilen ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli bulunan mirasçılık belgelerinin nasıl iptali istenilebiliyorsa tanınmasına karar verilmiş bulunan yabancı mahkemelerce verilmiş mirasçılık belgelerinin de iptali istenebilir.
Türk Hukuk sistemine aykırı ve hatalı olduğu öne sürülerek yabancı mirasçılık belgesinin ortadan kaldırılmasını sağlama amacıyla yabancı mirasçılık belgesinin tanınması ve tenfizine ilişkin Türk Mahkemesi kararının iptaline ilişkin istek, mirasçılık belgesinin iptali davası niteliğindedir.
Kural olarak öğretide ve uygulamalarda kararlılık kazanan görüşe göre davada taraf teşkilinin yapılmamış olması başlı başına bozma nedenidir. Mirasçılık belgesinin iptali halinde hukuksal durumlarının etkilenmesi söz konusu olabileceğinden iptali istenilen mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilen kişilerle, davadan önce ölmüş ise, bunların tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesi yine davalılardan herhangi birinin yargılama sırasında ölmesi halinde de davanın mirasçılarına yöneltilerek mirasçılar aleyhine sürdürülmesi, hükmün de; mirasçı oldukları gösterilerek mirasçılar hakkında verilmesi gerekir.
Somut olayda, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/626 Esas ve 1984/472 Karar sayılı kararı ile tanınmasına ve tenfizine karar verilen, Halep Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.02.1976 tarihli 114 Esaslı 114 Kararlı ve Halep Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.06.1976 tarihli 151 Esaslı 151 Kararlı mirasçılık belgelerinde pay verilen ve davalılar dışında kalan kök mirasbırakanlar … ve …’nın tüm mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekmektedir. Taraf teşkili kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözetilir. Taraf koşulu gerçekleştirilmeden hüküm verilemez.
Mahkemece, 18.12.2002 tarihinde ölen davalı … ve 13.01.2004 tarihinde ölen davalı …’nın mirasçılık belgeleri temin edilerek tüm mirasçıları davaya dahil ettirilmeli; davalı …’nın nüfus kaydında ilgili düzeltme de yaptırılmak suretiyle sağ olup olmadığı tespit edilmeli, sağ ise kendisine usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmeli, ölü ise mirasçılık belgesi temin edilerek tüm mirasçıları davaya dahil ettirilmeli; iptale konu mirasçılık belgesinde mirasçı olmasına karşın davada taraf gösterilmeyen …nin sağ ise kendisi, ölü ise temin edilecek mirasçılık belgesinde tespit edilen mirasçıları davaya dahil ettirilmeli; … …’nın ölü çocukları…davaya dahil ettirilmeli, iptali istenen mirasçılık belgelerinde hak sahibi tüm kişiler ile ölenlerin mirasçıları davada taraf durumunu almalı bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmeli, taraflardan varsa bu şekilde delilleri de sorulup saptanmalı, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir hüküm verilmelidir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 04.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.