Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2017/1224 E. 2020/7522 K. 19.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1224
KARAR NO : 2020/7522
KARAR TARİHİ : 19.11.2020

14. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30/01/2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31/03/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların müştereken ve iştirak halinde malik olduğu 1 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, taşınmaz üzerinde müvekkillerine ait bina ve ağaçların bulunduğunu belirterek ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemiş; davalı … vekili, davanın reddini savunmuş; diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 967 ada 134 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın, aynen taksim mümkün olmadığından, genel açık artırma yoluyla satılarak giderilmesine; satış bedelinden de Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2014 tarihli 2013/305 Esas, 2014/432 sayılı Kararının hüküm fıkrasının 1. bendinde belirtilen muhdesatlara isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşlara ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar …, … ve … vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde, dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine ve satıştan elde edilecek bedelden, muhdesatlara isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşlara ödenmesine karar verilmesi yerinde ise de satış bedelinden kalan kısmın, tüm paydaşlara tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, bakiye satış bedelinin paydaşlara dağıtılması ile ilgili hüküm kurulmaması doğru görülmemiş; ancak bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No’lu bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) No’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 1. bendinin 4. paragrafından sonra gelmek üzere “Satış bedelinden kalan kısmın tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paydaşlara dağıtılmasına” cümlesinin eklenmek suretiyle hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 19.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.