Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/9899 E. 2018/8773 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9899
KARAR NO : 2018/8773
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 07.05.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı …’ın müvekkillerinden …’ın oğlu diğer müvekkili … da kardeşi olduğunu, davalı ile müvekkilleri arasında fiilen ortaklık bulunduğunu; ortaklığa konu dörtlü pulluk, ilaç pompası, çapa makinesi, 705 boru, 110 fıskiye, 1 adet kompresör, 1 adet tapan, gübre tankı, kepçeli ikili pulluk, saman körüğü, 1 adet pancar motoru, 1 adet santrafüj, patoz, küçük römork, fırfır, söküm makinesi, üçlü pulluk, ot makinesi, kepçe sallama, büyük römork, akülü 1 adet kompresör, su tankı, kaynak makinesi, merdane, sarma kepçesinin müvekkilleri ile davalının ortaklaşa olarak aldığını, ayrıca tarafların ortaklaşa malik oldukları 120 koyun ve 4 ineğin de bulunduğunu, söz konusu malların davalının elinde bulunduğunu, müvekkillerinin hiçbir şekilde kullanamadıklarını; ayrıca davalı … adına kayıtlı 593642 referans numaralı ve 9992332 tesisat numaralı elektrik kuyusunun müvekkilleri tarafından da kullanabilmesi için teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacılardan …’ın müvekkilinin babası, diğer davacı …’ın ise kardeşi olduğunu, müvekkilinin … İli, … İlçesi, …. Köyünde ikamet ettiğini, … Köyünde ve köye sınır komşu … İli, … Köyü sınırları içerisinde çiftçilikle uğraştığını, davacı tarafın iddialarının hiçbirini kabul etmediklerini, menkul mallardan ot makinesi, ilaç pompası, büyük römork, fırfır, patos, saman kepçesi, merdane, tapan, kaynak makinesi, üçlü pulluğun yıllardır müvekkilinin uhdesinde olduğunu, müvekkili ile ailesinin infak ve iaşesinden keserek çiftçilik ile kazanımları ile aldığı mallar olduğunu; müvekkili adına iki adet tarımsal sulama kuyusu bulunduğunu, davacı tarafın dava konusu yaptığı 593642 referans numaralı, 9992332 tesisat numaralı su kuyusunun müvekkilinin şahsına ait olduğunu, … Elektrik Dağıtım A.Ş’den gelen elektrik ile faaliyet gösterdiğini, su kuyusu ile ilgili bir davanın Yeşilhisar Mahkemelerinde değil bu konuda yetkili olan Niğde Mahkemelerinde açılması gerektiğini, ihtiyati tedbir konusu su kuyularının müvekkiline ait olduğunu, su kuyularının yaptırılmasında davacıların hiçbir katkılarının bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 10.12.2014 tarihli celsede yapılan duruşmada verilen ara karar gereğince, davacıların ortaklığın giderilmesi talebinin Yeşilhisar Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiğinden dolayı terfik edilmesine; davacıların elatmanın önlenmesi talebinin ise bu dava dosyası üzerinde yürütülmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi davasının reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu olaya gelince; davacılar, müşterek kullandıklarını iddia ettikleri birden fazla su kuyusuna, davalı tarafın el koyarak kendilerine kullandırılmadığı gerekçesiyle davalının elatmasının önlenmesini talep etmişlerdir. Duruşmada dinlenen tanık beyanlarına göre, uyuşmazlığa konu üç adet su kuyusunun bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan keşifte ise sadece 1823 parsel üzerinde durulmuş; 02.10.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda, 1823 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki su kuyusu kroki üzerinde işaretlenerek rapor düzenlenmiştir. Dava konusu uyuşmazlığın çözümü için mahkemece yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir.
Öncelikle, taraflara ait taşınmazların başında keşif yapılmalı, tanıklar keşif mahallinde dinlenmeli, hangi kuyunun kim veya kimler tarafından sulama amaçlı kullanıldığı, kimin engel olduğu veya olmadığı açıklığa kavuşturulmak suretiyle uyuşmazlık netleştirilmeli, tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde gerekirse tanıkların yüzleştirilmesi suretiyle beyanlar arasındaki çelişki giderilmeli, fen elemanı bilirkişi kroki üzerinde su kuyularını açıkça göstermeli ve buna ilişkin rapor alınarak, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.