Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/9030 E. 2018/8347 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9030
KARAR NO : 2018/8347
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.09.2012 gününde verilen dilekçe ile … iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı … yönünden davanın kabulüne dair verilen 29.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, … tahsis belgesi veya zilyetliğe dayalı … iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın davalı … Hazinesi yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … Hazinesi vekili temyiz etmiştir.
Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, … tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. … tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için bazı koşulların gerçekleşmiş olması gerekir.
Eldeki davada; davacıya veya satış vaadi borçlusuna ait geçerli bir … tahsis belgesi bulunmadığı halde idareye yapılmış olan ödemelerin … tahsisi niteliğinde olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının davalı … Hazinesine dava konusu taşınmazın tapusunun devri için yaptığı başvurunun, taşınmaz üzerinde 31.12.2000 tarihi itibariyle bir yapısı bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği, bunun üzerine davacı tarafından … 7. İdare Mahkemesinin 2010/2358 Esas Sayılı dosyasında söz konusu idari işlemin iptali için dava açıldığı, mahkemece; 4706 Sayılı Yasanın 5. maddesi gereği idari işlemin hukuka ve mevzuata aykırı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği ancak kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. İdare mahkemesindeki dava sonucunun mevcut davayı etkileyeceği kuşkusuzdur. O halde mahkemece, idare mahkemesindeki davanın sonucu beklenilmeli, davanın reddine ilişkin karar kesinleşirse; davacının eldeki davayı açma hakkı bulunmadığından davasının reddine karar verilmesi gerekir. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.