Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/8493 E. 2019/6425 K. 09.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8493
KARAR NO : 2019/6425
KARAR TARİHİ : 09.10.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.01.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 1645 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, en son yaklaşık 10-15 yıl önce yaptığı tadilatla oturduğu gayrimenkulü 3 katlı apartman haline getirdiğini, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davanını reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 1645 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … vekili ve … vekili temyiz etmiştir.
Taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhdesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı giderlerdendir.
İyileştirici nitelikteki giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını TBK’nin 77 ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur. İyileştirme giderlerini yapan malik ya da maliklerin taşınmazın ortaklığının giderilerek satılması ve muhdesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale gelecek bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken, önceden bu iyileştirme giderlerinin tespitini dava etmekte hukuki yararı bulunduğundan söz edilemez.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı … vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı … vekilinin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, taşınmazın satış bedeli üzerinden binde 11,38 oranında harcın taraflardan alınmasına karar verilmiş olup, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç ile sorumlu tutulması doğru görülmemiş ise de belirtilen hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Maliye Hazinesi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; hüküm sonucunun 9. satırında yer alan “karar harcı” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “oranında” kelimesinden sonra gelmek üzere “alınması gereken karar harcından hazinenin payına düşen harç miktarı çıkarıldıktan sonra kalan harcın hazine dışındaki taraflardan satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda alınarak hazineye gelir kaydına” cümlesinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan