Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/8288 E. 2018/7594 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8288
KARAR NO : 2018/7594
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.06.2015 gününde verilen dilekçe ile … iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, harici satış iddiasına dayalı … iptali ve tescil, isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, … İli, … ilçesi, … Mah. pafta no:86 ada no:1049, parsel no:1, 9. kat, bağımsız bölüm no:37’de bulunan daireyi davalı tarafın müvekkiline olan borcunun bir kısmı karşılığında müvekkiline sattığını, buna ilişkin taraflar arasında satım belgesi düzenlendiğini, müvekkilinin davalı tarafa satım bedelini tam ve eksiksiz ödediği halde davalı tarafın kendi edimini yerine getirmediğini, davacının çeşitli defalar tapuyu devretmesi için davalıya müracaatta bulunduğunu, ancak bir sonuç alınmadığını belirterek davalı adına kayıtlı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır. Bu aşamalar:
a)Dilekçelerin karşılıklı verilmesi,
b)Ön inceleme,
c)Tahkikat,
d)Sözlü yargılama,
e)Hüküm
olmak üzere beş aşamadan oluşmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunun “Dördüncü Bölüm’unde düzenlenen öninceleme aşamasının amacı, tahkikat aşamasına geçmeden önce gerekli hazırlıkların yapılması, bu suretle gerek mahkeme gerekse de tarafların davaya tam bir hakimiyet ile davanın uzamasına sebep olacak nedenlerden arınmış olarak tahkikat aşamasına geçmesini sağlamaktır (Pekcamtez/Atalay/Özekes, s.375-376; Ermenek, İbrahim: “Hukuk Muhakemeleri Kanununa Göre Ön inceleme”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 2, S. 1, Y. 2011, s. 145-146). Gerçekten konuyla ilgili düzenlemelere göz atıldığında, 6100 sayılı HMK’nun 137.maddesinde, ön incelemenin kapsamı; 138.maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar; 139.maddesinde ön inceleme duruşmasına davet ve 140.maddesinde yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşması düzenlenmiştir.
Düzenlemelere daha yakından bakıldığında; 6100 sayılı HMK ön incelemenin kapsamı başlıklı 137.maddesinde; dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, 138. madde dikkate alınarak, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerektiği takdirde mahkeme kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği, ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında, uyuşmazlık konularını tam olarak belirleyebileceği, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapacağı, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda, onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik edeceği ve bu hususların tutanağa geçirileceği belirtilmiştir. Ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar ile sınırlı olmak üzere tanık dinleme, belge inceleme, bilirkişi görüşü alma, keşif yapma ve yemin teklif etme gibi işlemlerin yapılması öngörülmektedir.
Ön inceleme aşamasında yapılacak işlemelere bakıldığında; ön incelemenin efektif bir tahkikatın ön şartı olarak kabul edildiği söylenebilir (Ermenek, s. 146). Nitekim, HMK m,137/2’de “ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği” düzenlenmiştir. Bu düzenleme emredici nitelikte bir düzenlemedir. Gereksiz duruşmalara ilişkin uygulamadaki eski alışkanlıkların devam etmesinin kesin olarak önüne geçilmesi amacıyla Kanun koyucu, ön inceleme aşaması tamamlanmadan ve bu aşamada alınması gereken kararlar alınmadan tahkikat aşamasına geçilmesini ve tahkikat için duruşma günü belirlenmesini kesin bir ifade ile yasaklamıştır (Pekcanıtez/ Atalay/Özekes, s.375-376).
Bu açıklamalar nazara alındığında; somut olayda dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra, öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenerek bu konular olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi; dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, 6100 sayılı HMK 137 ve 140.maddelerine göre ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra, tahkikat duruşmasına geçilmesi gerekir.
6100 sayılı HMK’nun 140.madde uyarınca ön inceleme duruşmasında; taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için 2 haftalık kesin süre verilmesi hükmü de yerine getirilmemiştir.
HMK. 147.maddesi uyarınca; “Taraflar, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tahkikat için duruşmaya davet edilir. Taraflar gönderilecek davetiye de, belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri bildirilir.”
Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; mahkemece, ön inceleme duruşması niteliğinde yapılması gereken 17/11/2015 tarihli celsenin açıklanan yargılama usullerine riayet edilmeksizin yürütüldüğü, HMK 140/5 maddesi gereği taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık süre verilmediği, davacı vekili tarafından tanıklarını bildireceğine ilişkin talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, davanın yazılı yargılama usulüne tabi olmasına rağmen ön inceleme duruşmasında tahkikat aşamasına geçilip, ardından aynı celsede davanın esasına yönelik karar verildiği, bu şekilde tarafların hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece yapılacak iş yukarıda belirtilen esaslar ışığında ön inceleme duruşması ardından HMK 140 ve devamı maddelerini uygulayarak taraflarca dilekçelerinde bildirdikleri delillerden sunulmayan deliller varsa ibrazı için kesin süre verip, ardından tahkikat aşamasına geçip müteakip safhaları tamamlayarak yargılamayı bitirmek olmalı iken tüm bu hususlar göz ardı edilerek, açıklanan şekilde eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş , kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.