Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/737 E. 2018/7976 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/737
KARAR NO : 2018/7976
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.10.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 09.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davacı, 192 ada 3 parsel sayılı taşınmazının genel yola bağlantısı bulunmadığını ileri sürerek 192 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan belirlenecek bedeli karşılığında geçit hakkı kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davacının genel yola çıkışını sağlayan kullandığı bir yol olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dahili davalı …’un mirasçılık belgesini çıkarttırarak mirasçılarını davaya dahil etmek üzere davacıya verilen iki haftalık kesin süre gereği yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 90.maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
Aynı yasanın 94.maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.

Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
1-Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
2-Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
3-Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
4-Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
Somut olayda; mahkemece, 09.06.2015 tarihli celsede dahili davalılardan …’un mirasçılık belgesinin çıkartılması ve mirasçılarının davaya dahil edilmesi için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilerek kesin süre gereğinin yerine getirilmemesi halinde davanın husumet nedeniyle reddedileceği davacı vekiline ihtar edilmiştir. Davacı vekilince …’un mirasçılık belgesinin temini için 18.06.2015 tarihinde … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvuruda bulunduğu, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin, 23.06.2015 tarihli, 2015/268 Esas – 282 sayılı Kararı ile …’un mirasçılarının tespit edildiği, 27.11.2015 tarihli celsede davacı vekilinin verilen kesin süre içerisinde mirasçılık belgesi almak üzere dava açtığını belirttiği halde mirasçılık belgesi doğrultusunda …’un mirasçılarının davaya dahil edilmesi beklenerek sonucuna göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.