Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/7210 E. 2019/6005 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7210
KARAR NO : 2019/6005
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.12.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, … İli, … İlçesi, 1057 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın mümkün ise aynen taksim, mümkün değil ise satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar, ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
Asli müdahale talebinde bulunan …, dava konusu taşınmazda bir kısım payı haricen satın aldığını, iyiniyetle muhdesatlar inşa ettiğini, muhdesatın aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere süre verilmesini, satış suretiyle ortaklık giderilecek ise muhdesat bedelinin kendisine ödenmesini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, asli müdahil … vekili temyiz etmiştir.
Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan, davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re’sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan HMK’nın 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa önel verecektir.
Anılan maddeye göre,
1-Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a)İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b)İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
Somut olaya gelince; mahkemece 3. celse …’e muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilmiş, adı geçen kişi tarafından muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılmış ve istem üzerine eldeki davada bekletici mesele yapılmıştır. 28.10.2014 tarihli son celse asli müdahilin dava konusu taşınmazda paydaş olmadığı gerekçesiyle bekletici mesele yapılmasına ilişkin ara karardan dönülerek dava konusu taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, satış bedelinin tapu kaydı ve mirasçılık belgelerindeki paylar oranında dağıtılmasına karar verilmiştir.
Dava konusu taşınmazda 1/8 oranında pay davalı … adına kayıtlı iken kanun yolu aşamasında 16.03.2016 tarihinde temyiz edene satılarak devredildiği ve 21.01.2014 tarihli yenileme sonucunda dava konusu taşınmazın 219 ada 176 parsel numarasını aldığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda HMK’nın 125. maddesi hükmü gereğince işlem yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.